Sonunda ü olan 8 harfli 92 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÜZGÜNLÜ

  1. [sıfat] Yüzüne düzgün sürmüş olan
    • "... suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı bir kadıncağızmış." (Haldun Taner)

HAMAMÖZÜ
...
DEMİRÖZÜ
...
ÜRKÜTÜCÜ

  1. [sıfat] Ürküntüye yol açan (şey)
    • "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)

GÖZLÜKÇÜ

  1. [isim] Gözlük satan veya onaran kimse
  2. Gözlük satma ve onarma işlerinin yapıldığı dükkân

ARKAÜSTÜ
...
SÖZCÜKLÜ
...
İKİYÜZLÜ

  1. [sıfat] Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
    • "Kocasının zayıf bir adam olduğunu bilmez miydi, bilirdi, şimdi bir de ikiyüzlü olduğunu gözleriyle görüyordu." (Atilla İlhan)

KOSTÜMLÜ

  1. [sıfat] Kostüm giymiş olan
  2. Alışılmış ve günlük giysilerin dışında bazı özel giysiler giyilen

AYAKÜSTÜ

  1. [zarf] Oturmadan, ayakta durarak
    • "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
  3. [isim] Hazır yemek

GÜNLÜKÇÜ

  1. [isim] Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse

GÜNDÜZLÜ

  1. [sıfat] Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
    • "Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı." (Haldun Taner)

TEPEÜSTÜ

  1. [zarf] Baş aşağı

MENTOLLÜ

  1. [sıfat] İçinde mentol bulunan
    • "Mentollü kâğıt mendil."

DÜŞÜNÜCÜ

  1. [isim] Düşünür
    • "Ben, ne serbest düşünücüler bilirim ki destur demeden süprüntülüğe tükürmezler." (Reşat Nuri Güntekin)

ÜZÜNTÜLÜ

  1. [sıfat] Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
    • "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
  2. Üzüntü veren
    • "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [zarf] Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak

HÖRGÜÇLÜ

  1. [sıfat] Hörgücü olan (deve)
    • "İki hörgüçlü deve."

PETROLCÜ

  1. [isim] Petrol arama, bulma işiyle uğraşan kimse
  2. Petrol ve türevlerini alıp satan kimse

TOKGÖZLÜ

  1. [sıfat] Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı

GÜMRÜKÇÜ

  1. [isim] Gümrük görevlisi
  2. Başkalarıyla ilgili eşyayı bir ücret karşılığında gümrükten çıkarma işini üzerine alan komisyoncu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü