Sonunda ü olan 8 harfli 92 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜZGÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- "... suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı bir kadıncağızmış." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- HAMAMÖZÜ
- ...
- DEMİRÖZÜ
- ...
- ÜRKÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- GÖZLÜKÇÜ
-
-
[isim]
Gözlük satan veya onaran kimse
-
Gözlük satma ve onarma işlerinin yapıldığı dükkân
-
[isim]
Gözlük satan veya onaran kimse
- ARKAÜSTÜ
- ...
- SÖZCÜKLÜ
- ...
- İKİYÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
- "Kocasının zayıf bir adam olduğunu bilmez miydi, bilirdi, şimdi bir de ikiyüzlü olduğunu gözleriyle görüyordu." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
- KOSTÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Kostüm giymiş olan
-
Alışılmış ve günlük giysilerin dışında bazı özel giysiler giyilen
-
[sıfat]
Kostüm giymiş olan
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- GÜNLÜKÇÜ
-
-
[isim]
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse
-
[isim]
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse
- GÜNDÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
- "Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari
- TEPEÜSTÜ
-
-
[zarf]
Baş aşağı
-
[zarf]
Baş aşağı
- MENTOLLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde mentol bulunan
- "Mentollü kâğıt mendil."
-
[sıfat]
İçinde mentol bulunan
- DÜŞÜNÜCÜ
-
-
[isim]
Düşünür
- "Ben, ne serbest düşünücüler bilirim ki destur demeden süprüntülüğe tükürmezler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düşünür
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- HÖRGÜÇLÜ
-
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- "İki hörgüçlü deve."
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- PETROLCÜ
-
-
[isim]
Petrol arama, bulma işiyle uğraşan kimse
-
Petrol ve türevlerini alıp satan kimse
-
[isim]
Petrol arama, bulma işiyle uğraşan kimse
- TOKGÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
-
[sıfat]
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
- GÜMRÜKÇÜ
-
-
[isim]
Gümrük görevlisi
-
Başkalarıyla ilgili eşyayı bir ücret karşılığında gümrükten çıkarma işini üzerine alan komisyoncu
-
[isim]
Gümrük görevlisi