Sonunda ü olan 8 harfli 86 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜRKÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- PÜSKÜRTÜ
-
-
[isim]
Lav
-
[isim]
Lav
- PLANÖRCÜ
-
-
[isim]
Planör kullanan kimse
-
[isim]
Planör kullanan kimse
- SÜPRÜNTÜ
-
-
[isim]
Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
- "Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bayağı, aşağılık şey veya kimse
-
[isim]
Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
- GÜMRÜKÇÜ
-
-
[isim]
Gümrük görevlisi
-
Başkalarıyla ilgili eşyayı bir ücret karşılığında gümrükten çıkarma işini üzerine alan komisyoncu
-
[isim]
Gümrük görevlisi
- PARFÜMCÜ
-
-
[isim]
Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse
-
[isim]
Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse
- DEVETÜYÜ
-
-
[isim]
Deve tüyü rengi, açık kahverengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Deve tüyü rengi, açık kahverengi
- ÖĞLEÜSTÜ
-
-
[zarf]
Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
- "Öğleüstü güreş başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
- ADAMKÖKÜ
-
-
[isim]
Adamotu
-
[isim]
Adamotu
- DÜZGÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- "... suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı bir kadıncağızmış." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- GÖTÜRÜCÜ
-
-
[sıfat]
Götüren, yönelten
- "Yapılacak araştırmaların, doğruya götürücü nitelikte olmasına dikkat edilmiştir."
-
[sıfat]
Götüren, yönelten
- GÜNLÜKÇÜ
-
-
[isim]
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse
-
[isim]
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse
- SIRTÜSTÜ
-
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- GÖÇÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
- OTOBÜSÇÜ
-
-
[isim]
Otobüs işletmecisi
-
Otobüs şoförü
-
[isim]
Otobüs işletmecisi
- PÜSKÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- "Bu püsküllü şapka, boyunu biraz daha uzatmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- ALTINÖZÜ
- ...
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- KÜKÜRTSÜ
-
-
[sıfat]
Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
-
[sıfat]
Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
- DUYUÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Duyularla verilmeyen
-
Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan
-
[sıfat]
Duyularla verilmeyen