Sonunda ü olan 10 harfli 40 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEREDDÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Tereddüdü olan, tereddüde yol açan, duraksamalı
- "Bir av arıyormuş gibi tereddütlü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Tereddüdü olan, tereddüde yol açan, duraksamalı
- TEVEKKÜLLÜ
- ...
- İKİNDİÜSTÜ
-
-
İkindiye doğru, ikindiüzeri
-
İkindiye doğru, ikindiüzeri
- PÜSKÜRTÜCÜ
-
-
[isim]
Püskürtme işini yapan araç, sprey
-
[isim]
Püskürtme işini yapan araç, sprey
- SÜPRÜNTÜCÜ
-
-
[isim]
Herhangi bir yerin süprüntüsünü temizleyen kimse
-
Her şeyin en kötüsünü alan veya satan kimse
-
[isim]
Herhangi bir yerin süprüntüsünü temizleyen kimse
- TEBESSÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Tebessüm eden, tebessümü olan
- "Ümitli bir eda ile gelirler ve iki sıraya dizilmiş neşeli yüzler, tebessümlü ağızlar arasından geçerlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tebessüm eden, tebessümü olan
- PARTİKÜLLÜ
- ...
- GARNİTÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Garnitürü olan
-
[sıfat]
Garnitürü olan
- KALBURÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Seçkin, sivrilmiş, önde gelen
- "Beylerbeyi, eski Boğaziçi'nin en kalburüstü bürokratlarını barındıran güngörmüşlüğünün simgesi, bir köşesidir." (Haldun Taner)
- "Merkez azaları, âyandan birkaç kişi, mebusların hatırlıları ile ateşlilerden kalburüstüne gelenleri oradaydı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Değerli, güzel
- "Bugün dahi kalburüstü üç dört oyunu hâlâ, başta Viyana ve Peşte olmak üzere, oynanır durur." (Haldun Taner)
-
Başarılı
-
[sıfat]
Seçkin, sivrilmiş, önde gelen
- KARTALGÖZÜ
- ...
- RÜZGARÜSTÜ
- ...
- OLAĞANÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
- "Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade
- "İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış." (Kemal Tahir)
-
Büyük bir hayranlığa yol açan, harikulade
- "Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
- DOĞAÜSTÜCÜ
-
-
[isim]
Doğaüstücülük yanlısı, sürnatüralist
-
[isim]
Doğaüstücülük yanlısı, sürnatüralist
- TAVUKGÖĞSÜ
-
-
[isim]
Lifleri yumuşayıncaya kadar haşlanmış, didiklenmiş tavuk göğüs etinin pirinç ve süt ile koyulaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılan muhallebiye şeker ve tavuk suyu katılarak hazırlanan bir tatlı türü
-
[isim]
Lifleri yumuşayıncaya kadar haşlanmış, didiklenmiş tavuk göğüs etinin pirinç ve süt ile koyulaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılan muhallebiye şeker ve tavuk suyu katılarak hazırlanan bir tatlı türü
- BEYLİKDÜZÜ
- ...
- ÇOBANÜZÜMÜ
-
-
[isim]
Yaban mersini
-
[isim]
Yaban mersini
- BÜTÜNLÜKLÜ
- ...
- GÜMBÜRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- "Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- TEVELLÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Doğumlu
-
[sıfat]
Doğumlu
- SÜRDÜRÜMCÜ
-
-
[isim]
Abone
-
[isim]
Abone