Başında ü olan 8 harfli 50 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSLENMEK
-
-
[-e]
Bir yeri kendine üs seçerek orada yerleşmek
-
[-e]
Bir yeri kendine üs seçerek orada yerleşmek
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- ÜTÜLENME
-
-
[isim]
Ütülenmek işi
-
[isim]
Ütülenmek işi
- ÜSTATLIK
-
-
[isim]
Üstat olma durumu
-
[isim]
Üstat olma durumu
- ÜSTSUBAY
-
-
[isim]
Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
-
[isim]
Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
- ÜVENDİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder
- "Öküzün üvendiresini tuttu ve sakin, huzur dolu bir sesle haber verdi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder
- ÜRETİLME
-
-
[isim]
Üretilmek işi
-
[isim]
Üretilmek işi
- ÜSTÇAVUŞ
-
-
[isim]
Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
-
[isim]
Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
- ÜZÜCÜLÜK
- ...
- ÜSTÜVANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silindir
- "Heybeden yapılmış partal yelekli, şahmerdan makinesinin üstüvanesine sarılmış demir telin ucuna geçti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Silindir
- ÜNLETMEK
-
-
[-i]
Bağırtmak, çağırtmak
- "Şehirde olsa ünletirsin: Görene beş kuruş, bulana on kuruş." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Bağırtmak, çağırtmak
- ÜSTLENİM
-
-
[isim]
Üstlenme işi
-
[isim]
Üstlenme işi
- ÜCRETSİZ
-
-
[sıfat]
Bir karşılık ödemeden alınan
-
Parasız olarak
- "Üç ay ücretsiz çalıştı."
-
[sıfat]
Bir karşılık ödemeden alınan
- ÜÇLEŞMEK
-
-
[nsz]
Üçe çıkmak, bir veya ikiyken üç olmak
-
[nsz]
Üçe çıkmak, bir veya ikiyken üç olmak
- ÜLEŞİLME
-
-
[isim]
Üleşilmek işi
-
[isim]
Üleşilmek işi
- ÜZENGİLİ
-
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
- ÜNLENMEK
-
-
[nsz]
Çağrılmak, yüksek sesle bildirilmek
-
Ün sahibi olmak, ün kazanmak, meşhur olmak
-
[nsz]
Çağrılmak, yüksek sesle bildirilmek
- ÜSTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
- ÜSLUPSUZ
-
-
[sıfat]
Üslubu olmayan
- "Arpa ambarlarını andıran üslupsuz kiliseler, başları düşük zayıf semerli beygirler." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Üslubu olmayan
- ÜSTADANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Üstatça
- "Gayet muntazam ve üstadane bir takip planı yapmıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstatça