Başında ör olan 8 harfli 16 kelime var. Ör ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ör olan kelimeler listesine ya da sonu ör ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ör bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖRTÜŞMEK
 - 
    
- 
                        [-le]
                    
                        Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
                    
                    
 - 
                    
                        İki görüş, düşünce, sözcük, cümle birbiriyle tam olarak uyuşmak
                    
                    
 
 - 
                        [-le]
                    
                        Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
                    
                    
 - ÖRDÜRMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Örme işini yaptırmak, örmesini sağlamak
                    
                    
- "Yün gelmiş, kızınıza bir kazak ördüreceksiniz." (Orhan Seyfi Orhon)
 
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Örme işini yaptırmak, örmesini sağlamak
                    
                    
 - ÖRNEKLEM
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
                    
                    
 - ÖRSELEME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Örselemek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Örselemek işi
                    
                    
 - ÖRTÜKLÜK
 - ...
 - ÖRGENSEL
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Örgenle ilgili, organik, uzvi
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Örgenle ilgili, organik, uzvi
                    
                    
 - ÖRTTÜRME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Öttürmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Öttürmek işi
                    
                    
 - ÖRTÜLMEK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Örtme işine konu olmak
                    
                    
- "Kamara deliklerinin üstleri küçücük camlarla örtülmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Örtme işine konu olmak
                    
                    
 - ÖRGÜLEME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Örgülemek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Örgülemek işi
                    
                    
 - ÖRNEKLİK
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Örnek olarak ayrılmış bulunan, numunelik
                    
                    
- "Dolap arkalarındaki örneklik bulgur kâğıtlarının arasında fareler yavrulamıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
 - "Bu eşya yalnız Balkanlara değil, Avrupa tezgâhlarına dahi örneklik etti." (Falih Rıfkı Atay)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Örnek olarak ayrılmış bulunan, numunelik
                    
                    
 - ÖREBİLME
 - ...
 - ÖRGÜTSEL
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Örgütle ilgili
                    
                    
- "Sanatçı takımının aktif olarak örgütsel bir faaliyette bulunacağını sanmam." (Ahmet Ümit)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Örgütle ilgili
                    
                    
 - ÖRKLEMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Hayvanları otlamaları için uzun bir iple çayıra bağlamak, örüklemek
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Hayvanları otlamaları için uzun bir iple çayıra bağlamak, örüklemek
                    
                    
 - ÖRGÜTSÜZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Örgütlenmiş olmayan, teşkilatsız
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Örgütlenmiş olmayan, teşkilatsız
                    
                    
 - ÖRTÜNMEK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Kendi üzerine bir şey örtmek
                    
                    
- "Üşümem merak etme / Sıcak tutar yün fanila / Olmazsa örtünürüm / Battaniyeyi iki katlı." (Behçet Necatigil)
 
 - 
                    
                        Kadın, dinî açıdan görünmesi sakıncalı olan yerlerini örtmek
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Kendi üzerine bir şey örtmek
                    
                    
 - ÖRÜCÜLÜK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Örücünün yaptığı iş
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Örücünün yaptığı iş