Başında öl olan 7 harfli 22 kelime var. Öl ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde öl olan kelimeler listesine ya da sonu öl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında öl bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖLÜDOĞA
-
-
[isim]
Konusu, cansız varlıklar veya nesneler olan resim, natürmort
-
[isim]
Konusu, cansız varlıklar veya nesneler olan resim, natürmort
- ÖLÜMÜNE
-
-
[zarf]
Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak
-
[zarf]
Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak
- ÖLÇÜNME
-
-
[isim]
Ölçünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölçünmek işi veya durumu
- ÖLÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
- "Nerede o süngü takmış birliğinin önünde ölümsüz gibi saldıran genç subay?" (Atilla İlhan)
-
Hiç unutulmayacak, daima anılacak olan, ebedî
-
[sıfat]
Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
- ÖLÜMLÜK
-
-
[isim]
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para
-
[isim]
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para
- ÖLÇÜLME
-
-
[isim]
Ölçülmek işi
-
[isim]
Ölçülmek işi
- ÖLÜMCÜL
-
-
[sıfat]
Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren
- "Uslu yurttaşlar bu ölümcül sorumluluk karşısında her türlü direnişten vazgeçerler." (Tomris Uyar)
-
Can çekişen
-
[sıfat]
Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren
- ÖLÇEKLİ
-
-
[isim]
Ölçek farkıyla aynen bütünü veren geometrik şekil veya eleman
-
[isim]
Ölçek farkıyla aynen bütünü veren geometrik şekil veya eleman
- ÖLÇÜLÜK
-
-
[isim]
Ölçü olma durumu
- "Fakat bu bizim için bir münakaşada ölçülük etmez." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Ölçü olma durumu
- ÖLÇÜŞME
-
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- "Zekâ ölçüşmesinde çoğu erkeklerden üstün olan Halide Edip ..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- ÖLÇÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçütü olan
-
[sıfat]
Ölçütü olan
- ÖLÇERME
-
-
[isim]
Ölçermek işi veya durumu
-
[isim]
Ölçermek işi veya durumu
- ÖLDÜRÜM
-
-
[isim]
Öldürmek işi
- "Uzak sesler, çığlıklar, öldürümler. Hep öldürümlerle donandı hayatımız." (Selim İleri)
-
[isim]
Öldürmek işi
- ÖLÇÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Standart
-
[sıfat]
Standart
- ÖLÜNMEK
-
-
Ölme işi yapılmak
-
Ölme işi yapılmak
- ÖLÜMSEK
-
-
[sıfat]
Ölümcül
- "Bir ölümsek tay için gözlerini verdi, şimdi de neredeyse canını verecek." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Ölümcül
- ÖLDÜRME
-
-
[isim]
Öldürmek işi
- "Meğer eskiden, öldürme vasıtası ne kadar az ve korunma çaresi ne kadar çokmuş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Öldürmek işi
- ÖLÇÜLEN
-
-
[isim]
Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük
-
[isim]
Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük
- ÖLÇÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
-
[zarf]
Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
- "Ölçüsüz konuşmak."
-
Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
- "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
-
Ölçüsü olmayan, vezinsiz
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
- ÖLDÜRÜŞ
-
-
[isim]
Öldürme işi veya biçimi
-
[isim]
Öldürme işi veya biçimi