Başında öde olan 26 kelime var. Öde ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde öde olan kelimeler listesine ya da sonu öde ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında öde bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÖDEVLENDİRİLMEK
ÖDEVLENDİRİLME
ÖDEVLENDİRMEK
ÖDENEKSİZLİK, ÖDEVLENDİRME
ÖDENEKSİZ
ÖDENEKLİ
ÖDEMELİ, ÖDENMEK, ÖDEŞMEK, ÖDETMEK, ÖDEVCİL
ÖDEMEK, ÖDEMİŞ, ÖDEMLİ, ÖDENCE, ÖDENEK, ÖDENİŞ, ÖDENME, ÖDENTİ, ÖDEŞME, ÖDETME, ÖDEVLİ
ÖDEME
ÖDEM, ÖDEV
D E Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE, ÖD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖDEVLENDİRİLMEK
-
-
[nsz]
Ödevlendirme işine konu olmak
-
[nsz]
Ödevlendirme işine konu olmak
- ÖDEVLENDİRİLME
-
-
[isim]
Ödevlendirilmek işi veya durumu
-
[isim]
Ödevlendirilmek işi veya durumu
- ÖDEVLENDİRMEK
-
-
[-i]
Birine ödev vermek
-
[-i]
Birine ödev vermek
- ÖDEVLENDİRME
-
-
[isim]
Ödevlendirmek işi veya durumu
-
[isim]
Ödevlendirmek işi veya durumu
- ÖDENEKSİZLİK
-
-
[isim]
Ödeneksiz olma durumu
-
[isim]
Ödeneksiz olma durumu
- ÖDENEKSİZ
-
-
[sıfat]
Ödeneği olmayan
-
[sıfat]
Ödeneği olmayan
- ÖDENEKLİ
-
-
[sıfat]
Ödeneği olan
-
Belli dönemlerde devlet bütçesinden yardım veya belirli bir pay alan kişi, kuruluş
- "Ödenekli tiyatroların tersine, hep elini Türk yazarlara uzattı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Ödeneği olan
- ÖDEMELİ
-
-
[sıfat]
Değeri ödendikten sonra alıcıya verilecek olan
- "Ödemeli paket."
-
Karşı tarafça ödenmek şartıyla edilen (telefon) veya çekilen (telgraf)
-
[zarf]
Değeri ödendikten sonra alıcıya verilmek şartıyla
-
[sıfat]
Değeri ödendikten sonra alıcıya verilecek olan
- ÖDEŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
-
Karşılık olarak benzer iş, hareket yapıp veya bir şey verip borçlu kalmamak
- "İçinden, yarın paydosu biraz erken çalar, ödeşiriz, diye düşündü." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
- ÖDEVCİL
-
-
[sıfat]
Ödevine bağlı olan, ödevlerini yerine getirmeyi seven, vazifeşinas
-
[sıfat]
Ödevine bağlı olan, ödevlerini yerine getirmeyi seven, vazifeşinas
- ÖDENMEK
-
-
[nsz]
Ödeme işine konu olmak
- "Buğday, ot, deve ve tekmil hizmetler Suriye'de bütün harp müddeti altınla ödenmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Ödeme işine konu olmak
- ÖDETMEK
-
-
[-i]
Ödeme işini yaptırmak
- "Şimdi Yusuf, işte o faturayı ödetiyordu." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Ödeme işini yaptırmak
- ÖDEMLİ
-
-
[sıfat]
Ödemi olan
-
[sıfat]
Ödemi olan
- ÖDENİŞ
-
-
[isim]
Ödenme işi veya biçimi
-
[isim]
Ödenme işi veya biçimi
- ÖDEŞME
-
-
[isim]
Ödeşmek işi
-
[isim]
Ödeşmek işi
- ÖDEMİŞ
- ...
- ÖDETME
-
-
[isim]
Ödetmek işi
-
[isim]
Ödetmek işi
- ÖDENEK
-
-
[isim]
Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
-
Parlamento üyelerine, görevleri sebebiyle verilen, yolluk dışında kalan para
-
Devlet harcamalarının yapılabilmesi için her yılın bütçesiyle yürütme organına verilen harcama izni
-
[isim]
Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
- ÖDEVLİ
-
-
[sıfat]
Ödev yüklenmiş, olan, vazifeli
-
[sıfat]
Ödev yüklenmiş, olan, vazifeli
- ÖDENTİ
-
-
[isim]
Aidat
-
[isim]
Aidat