Başında öğü olan 26 kelime var. Öğü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde öğü olan kelimeler listesine ya da sonu öğü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında öğü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÖĞÜRLEŞMEK, ÖĞÜRTLEMEK
ÖĞÜRLEŞME, ÖĞÜRTLEME, ÖĞÜTÇÜLÜK, ÖĞÜTLEMEK, ÖĞÜTÜLMEK
ÖĞÜRTMEK, ÖĞÜRTÜCÜ, ÖĞÜTLEME, ÖĞÜTÜLME, ÖĞÜTÜLÜŞ
ÖĞÜRLÜK, ÖĞÜRMEK, ÖĞÜRTME, ÖĞÜTMEK, ÖĞÜTÜCÜ
ÖĞÜRME, ÖĞÜRTÜ, ÖĞÜRÜŞ, ÖĞÜTÇÜ, ÖĞÜTME, ÖĞÜTÜŞ
ÖĞÜN, ÖĞÜR, ÖĞÜT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖĞÜRTLEMEK
-
-
[-i]
Ayırmak, ayıklamak, seçmek, temizlemek
-
[-i]
Ayırmak, ayıklamak, seçmek, temizlemek
- ÖĞÜRLEŞMEK
-
-
[-e]
Öğür olmak, birbirine alışmak, istinas etmek
-
[-e]
Öğür olmak, birbirine alışmak, istinas etmek
- ÖĞÜTLEMEK
-
-
[-i]
Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek
- "Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez." (Nurullah ataç)
-
[-i]
Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek
- ÖĞÜRTLEME
-
-
[isim]
Öğürtlemek işi veya durumu
-
[isim]
Öğürtlemek işi veya durumu
- ÖĞÜTÜLMEK
-
-
[nsz]
Öğütme işine konu olmak
- "Un ortadan çekilince ekmeği süpürge tohumu ile öğütülmüş mısır koçanıyla yapmaya başlamışlardı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[nsz]
Öğütme işine konu olmak
- ÖĞÜRLEŞME
-
-
[isim]
Öğürleşmek işi
-
[isim]
Öğürleşmek işi
- ÖĞÜTÇÜLÜK
-
-
[isim]
Öğütçü olma durumu
-
[isim]
Öğütçü olma durumu
- ÖĞÜRTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öğürten
- "Akşamları az mı öğürtücü çiğ etlerle yapılmış yemekler yemişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Öğürten
- ÖĞÜRTMEK
-
-
[-i]
Öğürmesine yol açmak
-
[-i]
Öğürmesine yol açmak
- ÖĞÜTÜLME
-
-
[isim]
Öğütülmek işi
-
[isim]
Öğütülmek işi
- ÖĞÜTLEME
-
-
[isim]
Öğütlemek işi, nasihat
-
[isim]
Öğütlemek işi, nasihat
- ÖĞÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Öğütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Öğütülme işi veya biçimi
- ÖĞÜRMEK
-
-
[nsz]
Kusarken veya kusacak gibi olurken "öğürtü" sesi çıkarmak
- "Elini göğsüne bastırarak üst üste öğürdü." (Peyami Safa)
-
Böğürmek
-
[nsz]
Kusarken veya kusacak gibi olurken "öğürtü" sesi çıkarmak
- ÖĞÜRLÜK
-
-
[isim]
Öğür olma durumu
-
[isim]
Öğür olma durumu
- ÖĞÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
-
[isim]
Öğütme işini yapan makine
-
[isim]
Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
- ÖĞÜRTME
-
-
[isim]
Öğürtmek işi veya biçimi
-
[isim]
Öğürtmek işi veya biçimi
- ÖĞÜTMEK
-
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- "Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ezmek, çiğnemek
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- ÖĞÜRÜŞ
-
-
[isim]
Öğürme işi veya biçimi
-
[isim]
Öğürme işi veya biçimi
- ÖĞÜRME
-
-
[isim]
Öğürmek işi
-
[isim]
Öğürmek işi
- ÖĞÜRTÜ
-
-
[isim]
Öğürmek işi
- "İnsan rakı masasının başına eğlenelim, iş görelim diye oturur ve ekseriya eğlence öğürtü, iş gürültü ile biter." (Refik Halit Karay)
-
Öğürürken çıkan ses
- "Cevap beklemeden hastanın öğürtüleri işitilen odaya koştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Öğürmek işi