Başında çocuk olan 20 kelime var. Çocuk ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çocuk olan kelimeler listesine ya da sonu çocuk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çocuk bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇOCUKLAŞABİLMEK
ÇOCUKLAŞABİLME, ÇOCUKLAŞTIRMAK
ÇOCUKLAŞTIRMA, ÇOCUKSULAŞMAK
ÇOCUKSULAŞMA
ÇOCUKLAŞMAK, ÇOCUKSUZLUK
ÇOCUKCAĞIZ, ÇOCUKLAMAK, ÇOCUKLAŞMA, ÇOCUKSULUK
ÇOCUKLAMA
ÇOCUKLUK, ÇOCUKSUZ
ÇOCUKÇA, ÇOCUKÇU, ÇOCUKLU, ÇOCUKSU
ÇOCUK
C K O U Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ÇOCUK
4 Harfli Kelimeler
KOÇU, OKÇU
3 Harfli Kelimeler
CUK, ÇOK, KOÇ
2 Harfli Kelimeler
OK, UÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOCUKLAŞABİLMEK
-
-
[nsz]
Çocuklaşma olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Çocuklaşma olasılığı bulunmak
- ÇOCUKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Çocuklaşmasına yol açmak
-
[-i]
Çocuklaşmasına yol açmak
- ÇOCUKLAŞABİLME
-
-
[isim]
Çocuklaşabilmek işi
-
[isim]
Çocuklaşabilmek işi
- ÇOCUKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Çocuklaştırmak işi
-
[isim]
Çocuklaştırmak işi
- ÇOCUKSULAŞMAK
-
-
[-i]
Çocuksu duruma gelmek
- "Yüzü, o garip bakan gözleriyle çocuksulaşmıştı." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Çocuksu duruma gelmek
- ÇOCUKSULAŞMA
-
-
[isim]
Çocuksulaşmak durumu
-
[isim]
Çocuksulaşmak durumu
- ÇOCUKSUZLUK
-
-
[isim]
Çocuksuz olma durumu
-
[isim]
Çocuksuz olma durumu
- ÇOCUKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Çocuk gibi davranışlarda bulunmak
- "Yüzündeki değişikliklerde, dinlerken âdeta çocuklaştığını görüyordu adamın." (Necati Cumalı)
-
Çocuğa benzer durum almak
- "konuştukça dağılan yüzünü, giderek çocuklaşmış sesini toparlıyor." (Murathan Mungan)
-
[nsz]
Çocuk gibi davranışlarda bulunmak
- ÇOCUKLAŞMA
-
-
[isim]
Çocuklaşmak işi
-
[isim]
Çocuklaşmak işi
- ÇOCUKLAMAK
-
-
Doğurmak, dünyaya getirmek
-
Doğurmak, dünyaya getirmek
- ÇOCUKCAĞIZ
-
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan çocuk
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan çocuk
- ÇOCUKSULUK
-
-
[isim]
Çocuksu olma durumu
-
[isim]
Çocuksu olma durumu
- ÇOCUKLAMA
-
-
[isim]
Çocuklamak işi
-
[isim]
Çocuklamak işi
- ÇOCUKLUK
-
-
[isim]
Çocuk olma durumu
-
İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi
- "Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk çağına hazırlanmaktan başka nedir?" (Ahmet Haşim)
- "Çocukluk etme, Halis, âlemin kulağına gider. Sonra büyük dedikodu olur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Çocukça davranış
- "Onun nazını çekerek bütün çocukluklarına katlanıyorum." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Çocuk olma durumu
- ÇOCUKSUZ
-
-
[sıfat]
Çocuğu olmayan
-
[sıfat]
Çocuğu olmayan
- ÇOCUKÇU
-
-
[isim]
Çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoru
-
[isim]
Çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoru
- ÇOCUKSU
-
-
[sıfat]
Çocuk gibi, çocukça olan, çocuğa benzeyen
- "Annesinin tesiri altında kalır, biraz çocuksu gözleriyle yangından korkar, her türlü korkusunu gizlemek dilermiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Çocuk gibi, çocukça olan, çocuğa benzeyen
- ÇOCUKLU
-
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- "O da eski karısından iki veya üç çocuklu bir duldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- ÇOCUKÇA
-
-
[sıfat]
Çocuk gibi
- "Doktor Hikmet yüreğinde âdeta çocukça bir sevinç duydu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Çocuğa yakışır biçimde
-
[sıfat]
Çocuk gibi
- ÇOCUK
-
-
[isim]
Küçük yaştaki oğlan veya kız
- "Çocuğun bir sütninesi vardı." (Refik Halit Karay)
- "Çocuk gibi adam."
- "Araya araya bu oyunu mu buldun? Ayol sen sahiden çocuk kalmışsın." (Refik Halit Karay)
- "Ben de bir türlü ne olduğunu anlayamamıştım! Çocuktan al haberi derler... Boş laf değilmiş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Soy bakımından oğul veya kız, evlat
- "Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Sen de çocuk gibisin, o adamın sözüne inanılır mı?"
-
Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak
- "Çocuk köşeyi dönerken ana arkasından su içmeye gitti." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Genç erkek
-
Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi
-
Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse
- "Otuz yaşında ama hâlâ çocuk."
-
Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse
-
[isim]
Küçük yaştaki oğlan veya kız