Başında ça olan 6 harfli 68 kelime var. Ça ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ça olan kelimeler listesine ya da sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ça bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALKAR

  1. [isim] Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak

ÇAĞDAŞ

  1. [sıfat] Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
    • "Victor Hugo ile Namık Kemal çağdaş yazarlardır."
  2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri
    • "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)

ÇARPIM

  1. [isim] Çarpma işleminin sonucu olan sayı
    • "3x7x5=105 işleminde çarpım 105'tir."

ÇALGIÇ

  1. [isim] Mızrap
  2. Bahçe süpürgesi, çalkı

ÇAKILI

  1. [sıfat] Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
    • "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Çakılmış, bir şeye bağlı
    • "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "O günkü sözleri çakılı kaldı bende." (Necati Cumalı)
  3. Yeri değişmez, sabit
    • "Çakılı top."

ÇAYEVİ

  1. [isim] Çay, kahve vb. içeceklerin hazırlandığı ve içildiği yer, çay ocağı, çayhane

ÇAYELİ
...
ÇAPULA

  1. [isim] Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı

ÇAVMAK

  1. [-e] Güneş doğmak
  2. Dağılıp yayılmak, saçılmak
  3. Sapmak, yol değiştirmek, amaçtan şaşmak

ÇAPRAK

  1. [isim] Eyer örtüsü, şaprak

ÇALMAK

  1. [-i] Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
    • "İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bu Salih Araboğlu, tefecilikten, çalıp çırpmaktan para yapmış, uğursuz heriflerden biridir." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
    • "Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
    • "Fevkalade zekidir; iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır." (Refik Halit Karay)
  4. [nsz] Ses çıkarmak, ses vermek
    • "Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Atmak, çarpmak, vurmak
  6. Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
    • "Ana, inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur." (Tarık Buğra)
  7. Üzerine sürmek
    • "Ekmeğin üzerine yağ çaldı."
  8. [-i] Bozmak, zarar vermek
  9. [-i] Kumaşın bir parçasını kesmek
  10. Madeni oymak, kalemle işlemek
  11. [-e] Benzemek, andırmak
    • "Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi." (Sait Faik Abasıyanık)
  12. Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
  13. [-i] Süpürmek, temizlemek
    • "Tozu çalmak."

ÇARPAN

  1. [isim] Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan
    • "7x3=7+7+7=21 işleminde 3 sayısı 7'nin çarpanıdır."

ÇAVDIR
...
ÇAKŞIR

  1. [isim] Paça bölümü diz üstünde veya diz altında kalan bir tür erkek şalvarı
    • "İyi işlenmiş mavi çakşır ve mavi cepken giyerdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Kuşların ayağında bulunan ve süs gibi görünen tüy

ÇARPIK

  1. Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
    • "İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu." (Çetin Altan)
  2. Kötü
    • "Oraya özellikle çarpık vasıfları olanları toplarlarmış." (Haldun Taner)
  3. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan
  4. [zarf] Aksi, ters, huysuz bir biçimde
    • "Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇALILI

  1. [sıfat] Çalısı olan

ÇAPÇAK

  1. [isim] Çamçak
  2. Ağzı açık fıçı
    • "Elimi çapçağa daldırdım, karidesi bıyığından yakaladım." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇAPACI

  1. [isim] Çapa ile çalışan işçi

ÇAPARİ

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı

ÇALKAK

  1. [isim] Çalkar

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü