Sonunda ç olan 4 harfli 45 kelime var. Ç harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da başında ç harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İLİÇ
...
PENÇ
...
HURÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe
  2. Çeşitli kumaşlardan yapılan, içerisine battaniye, yorgan vb. eşya konulan özel çanta

ARAÇ

  1. [isim] Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne
  2. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta
    • "Dil, anlaşmayı sağlayan bir araçtır."
  3. Taşıt
    • "Taşıt araçlarına hiç binmez, yaz kış asker postalları ile kilometrelerce yolu yaya yürürdü." (Haldun Taner)

MURÇ

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Betonu kırmakta veya betona delik açmakta kullanılan sivri uçlu, çelikten yapılmış bir alet

BORÇ

  1. [isim] Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey
    • "Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim." (Peyami Safa)
    • "On beş lira borç aldıktan sonra eve döndüm." (Halide Edip Adıvar)
    • "Altlarında şilte, dolaplarında eşya kalmadı ama kimseye de borç yapmadılar." (Peyami Safa)
    • "Babasından bir şey koparamadığı zaman borç ediyor, sonra ona ödetiyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe
    • "Vatan borcu biter bitmez ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)

ALIÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Akdiken
    • "Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor." (Necati Cumalı)
  2. Bu ağacın mayhoş yemişi

EMEÇ

  1. [isim] Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı

LİNÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak taş, sopa vb. araçlarla döverek öldürmesi
    • "Yakalamışlar adamı. Ahali linç edecekmiş az kalsın." (Sait Faik Abasıyanık)

İLAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva
    • "Hani eskiden cahillere davultozuyla minaregölgesinden ilaç yapıp paralarını alıverenler varmış." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Doktor geldi, ilaç yazdı..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Çare, önlem
    • "Böylesi zor bir iş için çalışmak bana ilaç gibi geliyordu." (Cahit Uçuk)

KIRÇ

  1. [isim] Kışın, sisli havalarda, ağaç dallarını, toprak çıkıntılarını vb. yerleri kaplayan buz tabakası

BURÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı
    • "Surun yıkık burçlarından baykuşlar gülüyor." (Haldun Taner)
  2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad
  3. Demir aksamın birbirine değmesini engellemek, boşlukları doldurmak amacıyla sarı, karbon, plastik vb.nden yapılan bir motor parçası

ÖVEÇ

  1. [isim] İki üç yaşındaki erkek koyun
    • "Git kumandana söyle, öveç ise, ucuz olursa iki tane de benim için alsın, anladın mı?" (Memduh Şevket Esendal)

DERÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alma, toplama
  2. Kaydetme

SMAÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Voleybol ve teniste topu yukarıdan aşağıya doğru sertçe yere vurma, küt (II)
  2. Basketbolda yakın mesafeden topu sertçe sepete geçirme

ZEVÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koca

AĞAÇ

  1. [isim] Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki
    • "Neredesin yahu, seni bekleye bekleye ağaç olduk."
  2. [sıfat] Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan
    • "Ağaç tekne."
  3. Direk

DİNÇ

  1. [sıfat] Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana
    • "Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar." (Memduh Şevket Esendal)

EĞİÇ

  1. [isim] Yemiş koparırken dalları çekmeye veya kovandan bal almaya yarayan araç

KONÇ

  1. [isim] Ayağa giyilen şeylerde ayak bileğinden baldıra doğru olan bölüm
    • "Çorap koncu. Çizme koncu."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü