Başında ç olan 5 harfli 224 kelime var. Ç harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ç bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇIĞIR

  1. [isim] Çığın kar üzerinde açtığı iz
    • "Hepsi birden Atatürk'ün açmakta olduğu bir çığırda çalışıyorlardı." (Azra Erhat)
  2. Hayvanların gide gele açtıkları ince yol, keçi yolu, patika
  3. İz
    • "Sabanın sapına çalımlı çalımlı sarılarak kuvvetli demirin açtığı çığır üzerinde ağır adımlarla yürümekteydi." (Nabizade Nazım)
  4. Büyük hattatların sanat yolu
    • "Mustafa Rakım çığırı."
  5. Yeni bir biçim, yöntem veya yol
    • "Edebiyatımızda büyük bir çığırın ilk ve güçlü öncüsü olan bu hikâyeler..." (Haldun Taner)

ÇAYAN

  1. [isim] Akrep, yılan, çıyan, kırkayak vb. zehirli hayvan

ÇAPUL

  1. [isim] Başkasının malını alma, plaçka
    • "Tanınmamak için yüzlerini karalayarak gece çapuluna çıkmış iki haydut." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Yağma

ÇUPRA

  1. [isim] Kayalıklarda yaşayan, iri bıyıklı bir tatlı su balığı, çupra balığı (Cobitis)

ÇARHA
...
ÇAYIR

  1. [isim] Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer
    • "Çocukların neşesi birdenbire sönmüş, çayıra bir eski mezarlık sükûtu çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Böyle yerde biten ot

ÇORUM
...
ÇAKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kul, köle, cariye, yanaşma
    • "Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam." (Memduh Şevket Esendal)

ÇEKİK

  1. [sıfat] Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
    • "Çekik göz. Çekik kaş."
  2. İçeriye doğru kaçmış, batık
    • "Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var." (Peyami Safa)

ÇENEK

  1. [isim] Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
    • "Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur."
  2. Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
  3. Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ

ÇETİN

  1. [sıfat] Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, zor, müşkül
    • "Bu karar aileyi bozup dağıtacak şiddetli, çetin bir karar olabilir mi?" (Memduh Şevket Esendal)

ÇIPIR

  1. [isim] Yonga

ÇÖKÜŞ

  1. [isim] Çökme işi veya biçimi, inhitat
  2. Yıkılma
    • "Yapıların depremde çöküşü korkunçtu."
  3. Çömelip yere oturuş
    • "Devenin çöküşü."
  4. Devletlerin veya uygarlıkların son bulması, mahvolması, inhitat
    • "Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yılları."

ÇALGI

  1. [isim] Müzik aleti, çalgı aleti, enstrüman
    • "Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor." (Peyami Safa)
  2. Çalgı çalma, müzik
    • "Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi." (Peyami Safa)
  3. Müzik topluluğu
    • "Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)

ÇEYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelin için hazırlanan her türlü eşya, cihaz
    • "Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir eve verilen Zeynep..." (Tarık Buğra)
    • "Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer." (Mahmut Yesari)

ÇİNCE
...
ÇATAK

  1. [isim] İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
    • "Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Yapışık, ikiz (meyve)
  3. [sıfat] Kavgacı

ÇIKIN

  1. [isim] Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı
    • "Eteğinin altında çıkın çıkın altınları vardır." (Refik Halit Karay)

ÇEŞNİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık
    • "Çeşni olsun diye..."
    • "Varlığa yepyeni bir çeşni katan yepyeni bir ulus yaratacağım sizden." (Turan Oflazoğlu)
  2. Özellik
    • "Böyle samimi konuşmalarda sözlerimden hiç eksik etmediğim latife çeşnisini temin için 'burada kalmak için hatta üste biraz para da vermeye razıyım' diye ilave edecektim." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇALAR

  1. [isim] Farklılık veya anlam inceliği, nüans

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü