Başında çı olan 8 harfli 49 kelime var. Çı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çı olan kelimeler listesine ya da sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIRAKLIK
-
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- "Evimize yakın olan bu kahveye gide gele, kahveci çıraklığına başlayıverdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çırağın yaptığı iş
- "Bir şey söylemeden çıraklık vazifesini alırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çırağa verilen ücret
-
Çırakların çalıştığı yer
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- ÇIRPINMA
-
-
[isim]
Çırpınmak işi
-
[isim]
Çırpınmak işi
- ÇINARLIK
-
-
[isim]
Çınar ağaçları çok olan yer
- "Bayramda o, kızlarla beraber arabaya biner, çınarlığa doğru çıkardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çınar ağaçları çok olan yer
- ÇITÇITÇI
- ...
- ÇIFITLIK
-
-
[isim]
Hilekârlık, düzenbazlık
-
[isim]
Hilekârlık, düzenbazlık
- ÇINGIRAK
-
-
[isim]
Küçük çan
- "Sıcaktan o kadar bunalmıştık ki uğuldayan kulaklarımız, eski usul sac kapıya asılı iri çıngırağın sesini kavrayamadı." (Refik Halit Karay)
-
İçindeki tanelerin hareketiyle ses çıkaran metal nesne
- "Kollarını, çıngırağı tutmak istermiş gibi oynatıyor, ileriye geriye, iki yana." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Küçük çan
- ÇIRPINIŞ
-
-
[isim]
Çırpınma işi veya biçimi
- "O, şimdi herkes uyurken gündüzki yorgunluklarının, çırpınışlarının beyhudeliğini anlamıştı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çırpınma işi veya biçimi
- ÇINLATMA
-
-
[isim]
Çınlatmak işi veya biçimi
- "Sahnenin önüne dizilen dört hoparlörden geçen saz sesleri, salonu çınlatmaya başladı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çınlatmak işi veya biçimi
- ÇIRAKMAN
-
-
[isim]
Üzerinde meşale yakılan kule veya demir direk
-
Balıkçıların balıkları kıyıya çekebilmek için geceleyin yaktıkları ateş
-
Çırakma
-
[isim]
Üzerinde meşale yakılan kule veya demir direk
- ÇINARCIK
- ...
- ÇINSABAH
-
-
[zarf]
Sabahleyin, çok erken
-
[zarf]
Sabahleyin, çok erken
- ÇIRPINTI
-
-
[isim]
Çırpınma
-
Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması
-
Ruhsal gerginliğin dışa vurması, ajitasyon
-
Aşırı uykusuzluk, titreme, silkinme durumu
-
[isim]
Çırpınma
- ÇIPALAMA
- ...
- ÇINLATIŞ
-
-
[isim]
Çınlatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çınlatma işi veya biçimi
- ÇIKARTMA
-
-
[isim]
Çıkartmak işi
-
Özel olarak hazırlanıp bir yere yapıştırılan zamklı desen, resim veya yazı
- "Yonca'nın elindeki kâğıt parçasında, yeşilli, sarılı, kırmızılı bir kelebek çıkartması var." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Çıkartmak işi
- ÇINLAMAK
-
-
[nsz]
"Çın" diye ses çıkarmak
- "Kulaklarımda bir dünya nağmesi / Bir büyük çalgı var içimde çınlar." (Ahmet Kutsi Tecer)
-
Yankı vermek
- "Bir ses benzeri işitilmemiş bir kahkaha gibi çınladı." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
"Çın" diye ses çıkarmak
- ÇITLATIŞ
-
-
[isim]
Çıtlatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çıtlatma işi veya biçimi
- ÇIKRIKLI
-
-
[sıfat]
Çıkrığı olan
- "Bahçede bir de çıkrıklı kuyu olacak." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çıkrığı olan
- ÇIKIŞMAK
-
-
[-e]
Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak
- "Behey mübarek adam, gece yarıları denizin dibinde ne arıyorsun diye soruyor, âdeta karşısına bir suçlu çıkarmışlar gibi çıkışıyordu." (Refik Halit Karay)
- "Çene yarıştırmada ben seninle çıkışamam."
-
[nsz]
Yeter olmak, yetmek
- "Param çıkışmadığı için arkadaşımdan borç aldım."
-
[-e]
Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak
- ÇIYANCIK
- ...