Başında çı olan 7 harfli 27 kelime var. Çı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çı olan kelimeler listesine ya da sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇINAYAZ
-
-
[isim]
Açık, mehtaplı, çok soğuk hava
-
[isim]
Açık, mehtaplı, çok soğuk hava
- ÇIĞIRIŞ
-
-
[isim]
Çığırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çığırma işi veya biçimi
- ÇIRAKMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şamdan
-
[isim]
Şamdan
- ÇIKARTI
-
-
[isim]
Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi
-
[isim]
Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi
- ÇITIRTI
-
-
[isim]
Çıtırdama sesi
- "Yanımda bir dal çıtırtısı duydum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çıtırdama sesi
- ÇIĞIRTI
-
-
[isim]
Çığırma sesi
-
[isim]
Çığırma sesi
- ÇIKARIŞ
-
-
[isim]
Çıkarma işi veya biçimi
-
[isim]
Çıkarma işi veya biçimi
- ÇIĞILTI
-
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
- ÇIKILMA
-
-
[isim]
Çıkılmak işi
-
[isim]
Çıkılmak işi
- ÇIĞIRMA
-
-
[isim]
Çığırmak işi
-
[isim]
Çığırmak işi
- ÇIKIKÇI
-
-
[isim]
Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
- "... buzdan kayıp bacağını kırdı. Çıkıkçı getirdiler, bacağı şimdilik alçıda." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
- ÇIKMALI
-
-
[sıfat]
Çıkma durumunda olan
-
[sıfat]
Çıkma durumunda olan
- ÇIKARMA
-
-
[isim]
Çıkarmak işi, emisyon
-
Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma
-
Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh
-
[isim]
Çıkarmak işi, emisyon
- ÇIRASIZ
-
-
[sıfat]
Çırası olmayan
-
[sıfat]
Çırası olmayan
- ÇIRPMAK
-
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
-
[nsz]
Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek
- "Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar." (Haldun Taner)
-
İki şeyi birbirine çarpmak
- "Ali Bey ellerini çırptı: -Elif Hanım, hepimize kahve, diye seslendi." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
- "Ağacın dallarını çırpmak."
-
Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak
-
Çalmak, hırsızlık etmek
-
Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
- ÇINLAMA
-
-
[isim]
Çınlamak işi
-
[isim]
Çınlamak işi
- ÇIRALIK
-
-
[sıfat]
Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)
-
[isim]
Çıra konulan yer
- "Çıralık yanınca Koca Osman onu öylece gördü, yüzüne ters ters, alaylı baktı." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)
- ÇITLAMA
-
-
[isim]
Çıtlamak işi
-
Antep fıstığının kabuğunu aralama
-
[isim]
Çıtlamak işi
- ÇIKIŞMA
-
-
[isim]
Çıkışmak işi
-
Birine sert sözler söyleme
- "Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çıkışmak işi
- ÇIKACAK
-
-
[isim]
Hamamlarda dışarıya çıkıp giyinme yerine giderken kurulanmak üzere verilen havlu
-
Boy ölçüşecek kimse
- "Ona çıkacak kimse yoktur."
-
[isim]
Hamamlarda dışarıya çıkıp giyinme yerine giderken kurulanmak üzere verilen havlu