Sonunda ü olan 7 harfli 151 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAĞGÖRÜ
-
-
[isim]
Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, basiret
-
[isim]
Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, basiret
- EMİNÖNÜ
- ...
- GÖKYÜZÜ
-
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- KÖRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Körüğü olan
- "Karşı geçidin ağzında körüklü bir fayton arabası göründü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Körüklü otobüs
-
[sıfat]
Körüğü olan
- MODÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Modülü olan
-
[sıfat]
Modülü olan
- BAŞÖRTÜ
-
-
[isim]
Baş örtüsü
-
[isim]
Baş örtüsü
- SÜTÜMSÜ
- ...
- TÜTSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Tütsü yapılmış (yer, kimse veya yiyecek)
-
Bulanık, karışık
- "Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının / Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Tütsü yapılmış (yer, kimse veya yiyecek)
- KUŞGÖZÜ
-
-
[isim]
Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere
-
[isim]
Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere
- BÖLÜMLÜ
- ...
- ÇÖKÜNTÜ
-
-
[isim]
Çökme
-
Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz
-
Suyun dibine çöken şeyler
-
Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü
-
Gerileme, kriz, depresyon
- "Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çökme
- PENCÜDÜ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün ikili gelmesi, beş iki
-
[isim]
Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün ikili gelmesi, beş iki
- PÜRÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Pürüzü olan
- "Pürüzlü cilt."
-
Boğuk ve bozuk (ses)
- "Sesi hâlâ pürüzlü idi." (Haldun Taner)
-
Karışık, güç (durum, iş)
- "Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Pürüzü olan
- TÜRKÜCÜ
-
-
[isim]
Türkü söyleyen kimse, okuyucu
-
[isim]
Türkü söyleyen kimse, okuyucu
- BÜKÜNTÜ
-
-
[isim]
Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
-
Bağırsakta olan ağrı
-
Dönemeç, viraj
-
[isim]
Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
- KÜÇÜLTÜ
- ...
- DÖKÜMCÜ
-
-
[isim]
Döküm işleri yapan kimse, dökmeci
-
[isim]
Döküm işleri yapan kimse, dökmeci
- GÜLÜTÇÜ
-
-
[isim]
Bir skeçte, revüde veya eğlence gösterisinde eklenen sözleri ve durumları hazırlayan kimse
-
[isim]
Bir skeçte, revüde veya eğlence gösterisinde eklenen sözleri ve durumları hazırlayan kimse
- FİGÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Figürü olan
-
[sıfat]
Figürü olan
- YÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef