Sonunda ü olan 6 harfli 76 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖZÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Özrü olan
-
Engelli
-
Kusuru olan, defolu
- "Özürlü kumaş."
-
[sıfat]
Özrü olan
- ÜZÜMLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
- ÖRÜNTÜ
-
-
[isim]
Olay veya nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesi
-
[isim]
Olay veya nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesi
- BÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bürünmüş
-
[sıfat]
Bürünmüş
- SÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Çoban, güdücü
-
Karada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse, şoför
-
Sürü yetiştiren kimse
-
[isim]
Çoban, güdücü
- ÖŞÜRCÜ
-
-
[isim]
Öşür alan, toplayan görevli
- "Öşürcüler, ağnamcılar, tahsildarlar, zaptiyeler köylerde kuzu gibi namuslu namuslu dolaşırlarmış." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Öşür alan, toplayan görevli
- AMENTÜ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları
- "Haluk'un amentüsü."
-
[isim]
Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları
- ÖDÜNCÜ
-
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- ÜÇÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Üçüzleri olan (ana)
-
Üçü bir arada olan
- "Fransa ile yaptığımız üçüzlü paktın aleyhinde bulunanların..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Üçüzleri olan (ana)
- ÖRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
- "Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu." (Ömer Seyfettin)
-
Örülmüş
-
[sıfat]
Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
- ÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." (Refik Halit Karay)
-
Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış
- "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." (Ahmet Haşim)
-
[zarf]
Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- GÜDÜCÜ
-
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- "Sonra kendi güdücüsü de istese durduramaz." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çoban, sığırtmaç
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- ÖZÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı
-
[sıfat]
Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı
- MÜLKLÜ
- ...
- GÖRÜCÜ
-
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- "Zengin olduğumuz için görücüler, bizim bu uzak köşke gelmekten usanmıyorlar." (Ömer Seyfettin)
- "Onu indirmek, görücüye çıkmaya razı etmek için başta haminne olmak üzere bütün ev halkı ağacın altında durdu, yalvardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- ÜZÜMCÜ
-
-
[isim]
Üzüm yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Üzüm yetiştiren veya satan kimse
- SÖRFÇÜ
-
-
[isim]
Sörf sporu yapan kimse
-
[isim]
Sörf sporu yapan kimse
- HANÖNÜ
- ...
- BÜYÜCÜ
-
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
-
Çevresindekileri çabuk ve güçlü olarak etkileyen kimse
- "O ne yaman büyücüdür, şeytan tüyü var herifte." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
- ÖRGÜCÜ
-
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse