Sonunda ü olan 6 harfli 76 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖMÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
-
Batmış, kaybolmuş olan
- "Denizin derinliklerine gömülü gemi."
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
- ÖZÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı
-
[sıfat]
Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı
- ÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzgü veren, eziyetli
-
[sıfat]
Üzgü veren, eziyetli
- SÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Çoban, güdücü
-
Karada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse, şoför
-
Sürü yetiştiren kimse
-
[isim]
Çoban, güdücü
- ÖLÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnsan
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- KÖŞKLÜ
-
-
[isim]
Yangınları haber vermesi için yangın kulelerinde ve başka uygun yerlerde bekletilen gözetleyici
-
[isim]
Yangınları haber vermesi için yangın kulelerinde ve başka uygun yerlerde bekletilen gözetleyici
- ÖYKÜCÜ
-
-
[isim]
Hikâyeci
- "Kentin bütün ozanları, öykücüleri oraya gelir akşamları." (Çetin Altan)
-
[isim]
Hikâyeci
- ÖDÜNCÜ
-
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ödün veren, tavizci
- ÖVÜNTÜ
-
-
[isim]
Övünülecek tutum veya davranış
- "İstikbalini sağlamış olmanın o sinire batan, manasız güveni, budalaca övüntüsü..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünülecek tutum veya davranış
- ÜLKÜCÜ
-
-
[sıfat]
Bir ülküye çıkar gütmeden bağlı olan, idealist
- "Bunların aralarında ülkücü ve vatanlarını canlarından binkat fazla seven gazeteciler, yazarlar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Bir ülküye çıkar gütmeden bağlı olan, idealist
- GÖRÜCÜ
-
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- "Zengin olduğumuz için görücüler, bizim bu uzak köşke gelmekten usanmıyorlar." (Ömer Seyfettin)
- "Onu indirmek, görücüye çıkmaya razı etmek için başta haminne olmak üzere bütün ev halkı ağacın altında durdu, yalvardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- ÖLÇÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
-
Ilımlı
- "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." (Refik Halit Karay)
-
Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun
- "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- ŞEŞÜDÜ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün ikili gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün ikili gelmesi
- BÜYÜCÜ
-
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
-
Çevresindekileri çabuk ve güçlü olarak etkileyen kimse
- "O ne yaman büyücüdür, şeytan tüyü var herifte." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
- ÜSTÜPÜ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemi kalafatında, işliklerde, buharlı makinelerde, temizlik işlerinde, otomobilcilikte kullanılan didilmiş kendir
- "Usta ellerinin yağını üstüpüye silerken soruyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Gemi kalafatında, işliklerde, buharlı makinelerde, temizlik işlerinde, otomobilcilikte kullanılan didilmiş kendir
- ÖZÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Özrü olan
-
Engelli
-
Kusuru olan, defolu
- "Özürlü kumaş."
-
[sıfat]
Özrü olan
- GÜDÜCÜ
-
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- "Sonra kendi güdücüsü de istese durduramaz." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çoban, sığırtmaç
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- TÜRKÇÜ
- ...
- ÜRÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Ürünü olan
-
[sıfat]
Ürünü olan
- TROLCÜ
-
-
[isim]
Trol ile balık avlayan kimse
-
[isim]
Trol ile balık avlayan kimse