Başında ü olan 7 harfli 79 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜZGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Üzgü vermeyen, eziyetsiz
-
[sıfat]
Üzgü vermeyen, eziyetsiz
- ÜRKEKÇE
-
-
[sıfat]
Ürkek
-
[zarf]
Ürkek bir biçimde
- "Önce ürkekçe sokuldular yanımıza, sonra gençlerin bunalımlarını anlattılar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Ürkek
- ÜŞÜTÜCÜ
-
-
[isim]
Üşümeye yol açan şey
- "Sabah serinliği âdeta üşütücü..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Üşümeye yol açan şey
- ÜRTİKER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kurdeşen
-
[isim]
Kurdeşen
- ÜROLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tıbbın idrar yolu hastalıklarını inceleyen dalı, bevliye
-
[isim]
Tıbbın idrar yolu hastalıklarını inceleyen dalı, bevliye
- ÜZÜNÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü
- "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Üzüntülü
- ÜÇÇATAL
-
-
[isim]
Büyük balıkları avlamak için kullanılan ucu üç çatallı zıpkın
-
[isim]
Büyük balıkları avlamak için kullanılan ucu üç çatallı zıpkın
- ÜÇLEMEK
-
-
[-i]
Üçe çıkarmak
-
Ürünün üçte birine karşılık, toprağını kiraya vermek
-
Tarlayı üç kez sürmek
-
[-i]
Üçe çıkarmak
- ÜZÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olmayan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olmayan
- ÜRPERTİ
-
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- "İncir ağacının altında her zamanki isimsiz ürpertiyle titriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- ÜMMETÇE
-
-
[zarf]
Ümmet olarak
- "Özlenen baharlar vardır, soyca sopça, ümmetçe özlenen baharlar..." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Ümmet olarak
- ÜSTYAPI
-
-
[isim]
Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
-
Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
- "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." (Haldun Taner)
-
Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
-
Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı
-
[isim]
Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
- ÜLKÜDAŞ
-
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
- ÜMMİLİK
-
-
[isim]
Ümmi olma durumu
-
[isim]
Ümmi olma durumu
- ÜSTENME
-
-
[isim]
Üstenmek işi, taahhüt, angajman
- "Kimseyle bu türlü alışverişim yoktu. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Üstenmek işi, taahhüt, angajman
- ÜNLÜLÜK
- ...
- ÜZÜLMEK
-
-
[nsz]
Üzme işine konu olmak
- "Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üzüntü duymak, kaygılanmak
- "Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Üzme işine konu olmak
- ÜNLENME
-
-
[isim]
Ünlenmek işi veya durumu
-
[isim]
Ünlenmek işi veya durumu
- ÜSTATÇA
-
-
[zarf]
Üstat gibi, üstadın yaptığına benzer, üstadane
-
[zarf]
Üstat gibi, üstadın yaptığına benzer, üstadane
- ÜNLEMEK
-
-
[-e]
Yüksek sesle çağırmak
- "Mustafa'ya ünle görelim." (Nabizade Nazım)
-
[-i]
Yüksek sesle bildirmek
- "Bir ses sırası gelenin adını ünlüyordu." (Atilla İlhan)
-
[-e]
Yüksek sesle çağırmak