Başında ü olan 5 harfli 52 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esirler, köleler
- "Bulgarlara esir düşüp fedakâr emirberi Hasan Çavuşun marifetiyle üsera karargâhından firar edişi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Esirler, köleler
- ÜSTLÜ
-
-
[sıfat]
Üstü olan
-
[sıfat]
Üstü olan
- ÜSTAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse
- "Koca üstat hemen rasttan bestelediği bir şarkıyı mırıldanmaya başladı." (Aka Gündüz)
-
[ünlem]
Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü
- "Üstat! Nasılsınız?"
-
[isim]
Bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse
- ÜRKÜŞ
-
-
[isim]
Ürkme işi veya biçimi
-
[isim]
Ürkme işi veya biçimi
- ÜNDEŞ
-
-
[isim]
Benzer sesle biten söz veya cümle
-
[isim]
Benzer sesle biten söz veya cümle
- ÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Ünü olmayan, gösterişsiz, şöhretsiz
-
[isim]
Ses yolunda bir engele çarparak çıkan ses, sessiz, sessiz harf, konson, konsonant
-
[sıfat]
Ünü olmayan, gösterişsiz, şöhretsiz
- ÜMERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyurucular, beyler, amirler
-
Üstsubaylar
- "Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Buyurucular, beyler, amirler
- ÜZLÜK
-
-
[isim]
Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek
-
[isim]
Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek
- ÜZERİ
-
-
[isim]
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Varlık, kimlik
- "Bu sözler, Mebrure'nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı." (Peyami Safa)
-
Bir şeyin görülen yanı, yüzü
-
Bir şeyin dış yüzü, yüzey
-
Giysi
-
Vücut, beden
- "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Artan, geriye kalan bölüm
- "Alışverişin üzeri."
-
Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
- "Sonra yine böyle durgun, yine sıcak, öğle üzerleri vardır, herkesin uykuya vardığı, araba seslerinin kesildiği, sokakların tenhalaştığı bomboş, çıplak öğle üzerleri." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- ÜDEBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazarlar, edipler
-
[isim]
Yazarlar, edipler
- ÜŞMEK
-
-
[-e]
Üşüşmek
- "Herkes başıma üştü. Ekmeğe karınca üştü."
-
[-e]
Üşüşmek
- ÜRKME
-
-
[isim]
Ürkmek durumu, tevahhuş
-
[isim]
Ürkmek durumu, tevahhuş
- ÜSTEL
-
-
[sıfat]
Üstü olan
-
[sıfat]
Üstü olan
- ÜREMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
-
[isim]
Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
- ÜSKÜP
- ...
- ÜLKER
- ...
- ÜRYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çıplak
-
[sıfat]
Çıplak
- ÜŞENÇ
-
-
[isim]
Üşenme, üşengeçlik
- "Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Üşenme, üşengeçlik
- ÜLGER
-
-
[isim]
Kadife, şeftali vb.nin üzerinde bulunan ince tüy
-
[isim]
Kadife, şeftali vb.nin üzerinde bulunan ince tüy
- ÜTMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
-
Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek
-
[-i]
Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek