Başında ö olan 7 harfli 136 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖZSEVER
-
-
[sıfat]
Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist
-
[sıfat]
Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist
- ÖĞRENİŞ
-
-
[isim]
Öğrenme işi veya biçimi
-
[isim]
Öğrenme işi veya biçimi
- ÖKSÜRÜK
-
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
-
Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
- "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- ÖLÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
- "Nerede o süngü takmış birliğinin önünde ölümsüz gibi saldıran genç subay?" (Atilla İlhan)
-
Hiç unutulmayacak, daima anılacak olan, ebedî
-
[sıfat]
Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
- ÖMÜRSÜZ
-
-
[sıfat]
Ömrü kısa olan
-
Kısa süren, yararsız
-
[sıfat]
Ömrü kısa olan
- ÖĞRETME
-
-
[isim]
Öğretmek işi
-
[isim]
Öğretmek işi
- ÖZGECİL
-
-
[sıfat]
Özgeci tutumu olan
- "Kadın erkeğe göre daha özgecil, sevmeye daha uygun bir yapıdadır." (Orhan Hançerlioğlu)
-
[sıfat]
Özgeci tutumu olan
- ÖĞÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
-
[isim]
Öğütme işini yapan makine
-
[isim]
Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
- ÖRÜLMEK
-
-
[nsz]
Örme işi yapılmak
- "Haftalık magazinlerin ağız sakızı ettiği konulardan ne ararsanız onlarla örülmüştür konuşmaları." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Örme işi yapılmak
- ÖZDEKÇİ
-
-
[isim]
Materyalist
-
[isim]
Materyalist
- ÖZLETME
-
-
[isim]
Özletmek işi
-
[isim]
Özletmek işi
- ÖLESİYE
-
-
[zarf]
Ölecek kadar
- "Yusuf Efendi seni ölesiye seviyor Feride, dedi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Ölecek kadar
- ÖRNEĞİN
-
-
[edat]
Söz gelişi
-
[edat]
Söz gelişi
- ÖZNELCİ
-
-
[isim]
Öznelcilik yanlısı, öznelciliği benimseyen ve savunan kimse, subjektivist
-
[isim]
Öznelcilik yanlısı, öznelciliği benimseyen ve savunan kimse, subjektivist
- ÖTLEĞEN
-
-
[isim]
Çalı bülbülü
-
[isim]
Çalı bülbülü
- ÖĞÜTMEK
-
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- "Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ezmek, çiğnemek
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- ÖZENMEK
-
-
[-e]
Beğendiği şeye benzemeye çalışmak, yapmaya kalkışmak
- "Biri hukuktan çıkar, hariciye memurluğuna göz diker; diğeri tıbbiyeyi bitirir, aktörlüğe özenir." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyi yaparken elden geldiğince iyi yapmaya çabalamak, bir şeye büyük dikkat ve ilgi göstermek, itina etmek
- "Dünya güzelliği sendedir mevcut / Hususi özenmiş yaratmış mabut." (Âşık Veysel)
-
[-e]
Birini veya bir şeyi taklit etmeye çalışmak
-
[-e]
Beğendiği şeye benzemeye çalışmak, yapmaya kalkışmak
- ÖLÇÜLME
-
-
[isim]
Ölçülmek işi
-
[isim]
Ölçülmek işi
- ÖLÇÜŞME
-
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- "Zekâ ölçüşmesinde çoğu erkeklerden üstün olan Halide Edip ..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- ÖLDÜRME
-
-
[isim]
Öldürmek işi
- "Meğer eskiden, öldürme vasıtası ne kadar az ve korunma çaresi ne kadar çokmuş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Öldürmek işi