Başında ç olan 5 harfli 224 kelime var. Ç harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ç bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇİNKO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Atom numarası 30, atom ağırlığı 65,37, mavimsi beyaz renkte olan sert bir element, tutya (simgesi Zn)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Odamız yaz günleri çinko damın altında yanar durur." (Orhan Veli Kanık)

ÇUBUK

  1. [isim] Körpe dal
    • "Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme." (Cahit Uçuk)
  2. Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey
    • "Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
    • "Sabahtan başlar, akşama kadar çubuk içer." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Kumaşta düz çizgi
  5. Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası

ÇİMME

  1. [isim] Çimmek işi

ÇÖZME

  1. [isim] Çözmek işi
    • "Öncülüğünün bağlarını çözmeye çalışıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. El tezgâhlarında dokunan, genellikle yatak, yorgan çarşafı yapmakta kullanılan ince bez

ÇELİK

  1. [isim] Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
    • "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu alaşımdan yapılmış
    • "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇÖĞÜR

  1. [isim] İri gövdeli, kısa saplı bir tür halk sazı
    • "Çöğür şairleri."

ÇOMAR

  1. [isim] İri köpek, çoban köpeği

ÇADIR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ
    • "Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm arayan Türk kumandanları görülmüştür." (Atatürk)
  2. Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye

ÇEMÇE

  1. [isim] Çömçe

ÇEPEL

  1. [isim] Kir, bulaşık, çamur, pislik
  2. Ürüne karışmış yabancı madde
    • "Üzümün çepelini ayıkladı."
  3. Çalı çırpı
  4. Bozuk, kapalı, yağmurlu hava
    • "Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur." (Refik Halit Karay)

ÇAKIL

  1. [isim] Çakıl taşı
    • "Killi, kireçli toprak küçük çakıl parçalarıyla örtülüydü." (Necati Cumalı)

ÇİŞİK

  1. [isim] Tavşan yavrusu

ÇAKAR

  1. [isim] Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
  2. Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
    • "Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı."

ÇATAK

  1. [isim] İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
    • "Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Yapışık, ikiz (meyve)
  3. [sıfat] Kavgacı

ÇIKAN

  1. [isim] Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı

ÇİLEK

  1. [isim] Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
  2. Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi

ÇİZİK

  1. [isim] Çizgi
  2. Sıyrık, çizgi biçiminde yara
    • "Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omuzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizikler, çürükler içinde..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. [sıfat] Çizilmiş

ÇELME

  1. [isim] Çelmek işi
    • "Bir keresinde de karısı şişman kocasına ustalıkla bir çelme attı." (Haldun Taner)
  2. Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma
    • "Bir itişme, bir bakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı, birbirinin gözünü oyduğu bu dünyada..." (Haldun Taner)
  3. Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü

ÇAKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kul, köle, cariye, yanaşma
    • "Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam." (Memduh Şevket Esendal)

ÇAMÇA

  1. [isim] Sazangillerden, pullarından yalancı inci yapılan bir ırmak balığı (Leuciscus rutilus)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü