İçinde tan olan 6 harfli 48 kelime var. İçerisinde TAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tan olan kelimeler listesine ya da Sonu tan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANT, TAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FETTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Fitneli, karıştırıcı
-
Gönül ayartıcı, cilveli
- "Bunun için değil mi ki senin kadın tanıdıklarının hepsi fettandırlar." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Fitneli, karıştırıcı
- MUTANT
- ...
- TANTAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 73, atom ağırlığı 180,88, yoğunluğu 16,6 olan, 3000 °C'ye doğru eriyen ve siyah bir toz durumunda elde edilen bir element (simgesi Ta)
-
[isim]
Atom numarası 73, atom ağırlığı 180,88, yoğunluğu 16,6 olan, 3000 °C'ye doğru eriyen ve siyah bir toz durumunda elde edilen bir element (simgesi Ta)
- BÜHTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kara çalma, iftira
-
[isim]
Kara çalma, iftira
- KAYTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pamuk veya ipekten sicim
- "Nefise titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat
-
[isim]
Pamuk veya ipekten sicim
- TANDIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yere çukur kazılarak yapılan bir tür fırın
-
Bazı yerlerde, kışın ayakları ısıtmak amacıyla alçak bir masanın altına mangal konulup üstüne yorgan örtülerek yapılan düzen
-
[isim]
Yere çukur kazılarak yapılan bir tür fırın
- TANNAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tınlayan, çınlayan
-
[sıfat]
Tınlayan, çınlayan
- HILTAN
-
-
[isim]
Top biçimindeki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki
-
[isim]
Top biçimindeki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki
- TANKÇI
-
-
[isim]
Tank kullanan veya tankla birlikte savaşan asker
-
[isim]
Tank kullanan veya tankla birlikte savaşan asker
- MİNTAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yakasız, uzun kollu erkek gömleği
- "Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu." (Tarık Buğra)
-
Gömlek üzerine giyilen kollu yelek
-
[isim]
Yakasız, uzun kollu erkek gömleği
- BHUTAN
- ...
- DIŞTAN
-
-
[sıfat]
Aslında olmayıp sonradan ve dışarının etkisiyle ortaya çıkan (düşünceler)
-
[sıfat]
Aslında olmayıp sonradan ve dışarının etkisiyle ortaya çıkan (düşünceler)
- TANELİ
-
-
[sıfat]
Tanelerden oluşmuş
-
Çeşitli boylarda tanesi olan
- "İri taneli büyük ve siyah binlik dergâh tespihini çekmeye başladığı zaman..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tanelerden oluşmuş
- ÇATANA
-
-
[isim]
Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, istimbot
- "Süslü, hususi birçok çarklı çatanalar geçer." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, istimbot
- TANITI
-
-
[isim]
İletişim araçları yoluyla tanıtma işi
-
Duvar duyurusu
-
[isim]
İletişim araçları yoluyla tanıtma işi
- VATANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yurtsal
- "Hepimizin el birliğiyle ve samimiyetle çalışmamız vatani bir vazifedir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yurtsal
- BAŞTAN
-
-
[zarf]
Başından alarak, bir kez daha, yeniden
- "Konuyu baştan anlatayım."
- "Perihan adında bir bayan, bizim güveyi dans arasında ayartıp baştan çıkarmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Başından alarak, bir kez daha, yeniden
- UTANIŞ
-
-
[isim]
Utanma durumu veya biçimi
-
[isim]
Utanma durumu veya biçimi
- TANDEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kişilik bisiklet
-
İki kişilik yamaç paraşütüyle yapılan uçuş
-
Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan oyuncunun arkasındaki tek kişi
-
Kürek sporunda ikişer kürek kullanılarak yapılan tekne yarışı kategorisi
-
[isim]
İki kişilik bisiklet
- ÇOKTAN
-
-
[zarf]
Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri
- "İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamış hatta sonuna bile yaklaşmıştı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri