Sonunda lak olan 6 harfli 39 kelime var. LAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lak olan kelimeler listesine ya da başında lak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEYLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
-
Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri
- "Bahar yağmuru ancak mor salkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
- DAYLAK
-
-
[isim]
Dişi deve
-
[sıfat]
Çıplak
- "Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak." (Halk türküsü)
-
[isim]
Dişi deve
- KAVLAK
-
-
[sıfat]
Kabuğu dökülmüş
- "Kavlak bir ağaç."
-
Güneşten derisi soyulan (kimse)
-
[isim]
Yer altı boşluklarının tavan ve yan duvarlarında bulunan gevşemiş veya düşebilir kaya parçası
-
[sıfat]
Kabuğu dökülmüş
- KUŞLAK
-
-
[isim]
Av kuşları bol olan yer
-
[isim]
Av kuşları bol olan yer
- CAVLAK
-
-
[sıfat]
Çıplak, tüysüz
- "Arkasına fırlayan külahını ben elimle tutup cavlak kafasına geçirdim." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ne olacak a canım, hepimiz de ya bir kaza neticesinde veyahut kazasız olarak cavlağı çekeceğiz." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Çıplak, tüysüz
- HOPLAK
- ...
- ASALAK
-
-
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
-
[sıfat]
Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli
-
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- IŞILAK
-
-
[isim]
Parıltı
-
[isim]
Parıltı
- ÇAYLAK
-
-
[isim]
Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
-
[sıfat]
Toy, deneyimsiz, acemi (kimse)
-
[isim]
Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
- DIZLAK
-
-
[sıfat]
Dazlak
-
[sıfat]
Dazlak
- ÇINLAK
-
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
- ŞALLAK
-
-
[sıfat]
Çıplak
-
Giyimine özen göstermeyen kimse
-
[sıfat]
Çıplak
- TAYLAK
-
-
[isim]
At veya deve yavrusu
-
[isim]
At veya deve yavrusu
- MASLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürekli su akan boru
- "İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Su yolu üzerinde bulunan su haznesi
-
Büyük yalak
-
[isim]
Sürekli su akan boru
- MUTLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Salt
- "Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
-
[zarf]
Kesinlikle
-
[sıfat]
Salt
- LAKLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
-
Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
- HARLAK
-
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
- ŞAPLAK
-
-
[isim]
"Şap" diye ses çıkaran tokat
- "Rahmi'nin sırtına güya şaka olsun diye bir şaplak indirdikten sonra..." (Burhan Felek)
-
[isim]
"Şap" diye ses çıkaran tokat
- PARLAK
-
-
[sıfat]
Parlayan, ışıldayan
- "Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Temiz ve ışıklı
- "Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Göze çarpacak kadar başarılı
- "Birinci İnönü Harbini parlak bir zaferle kazandık." (Aka Gündüz)
-
Yüzü güzel (oğlan)
-
[sıfat]
Parlayan, ışıldayan
- ZIRLAK
-
-
[sıfat]
Sürekli zırlayan
-
[sıfat]
Sürekli zırlayan