Başında lak olan 31 kelime var. Lak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lak olan kelimeler listesine ya da sonu lak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında lak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

LAKERDACILIK

10 Harfli Kelimeler

LAKAYITLIK, LAKLAKİYAT

9 Harfli Kelimeler

LAKACILIK, LAKERDACI, LAKIRTICI

8 Harfli Kelimeler

LAKÇILIK, LAKİNSİZ, LAKLAMAK, LAKRİMAL

7 Harfli Kelimeler

LAKAPLI, LAKAYDİ, LAKAYIT, LAKERDA, LAKİNLİ, LAKIRTI, LAKLAKA, LAKLAMA, LAKONİK

6 Harfli Kelimeler

LAKACI, LAKAYT, LAKLAK, LAKTAZ, LAKTOZ



5 Harfli Kelimeler

LAKAP, LAKÇI, LAKİN, LAKOZ

4 Harfli Kelimeler

LAKA, LAKE

3 Harfli Kelimeler

LAK


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LAKERDACILIK

  1. [isim] Lakerdacı olma durumu

LAKLAKİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Boş lakırtılar, değersiz sözler

LAKAYITLIK

  1. [isim] Lakayıt olma durumu
    • "Hiç alakaları yokmuş gibi büyük bir lakayıtlık içinde, kuru bir lisanla söylüyorlardı." (Cahit Uçuk)

LAKIRTICI

  1. [sıfat] Lakırtı bulup söyleyen, konuşkan
  2. Geveze
  3. Dedikoducu

LAKACILIK

  1. [isim] Lakacının işi

LAKERDACI

  1. [isim] Lakerda yapan veya satan kimse

LAKİNSİZ
...
LAKÇILIK

  1. [isim] Lakçının işi

LAKLAMAK

  1. [-i] Laka veya vernik sürmek

LAKRİMAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Gözyaşı kemiği bezesi
    • "İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor." (Peyami Safa)

LAKAYIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
    • "Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [zarf] İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde

LAKIRTI

  1. [isim] Söz, laf
    • "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." (Peyami Safa)
    • "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar ." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Boş söz, dedikodu, laf
    • "Lakırtıdır o, aldırma!"

LAKİNLİ
...
LAKAPLI

  1. [sıfat] Herhangi bir lakabı olan
  2. Lakap takılmış olan

LAKONİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kısa ve özlü (söz), veciz
    • "Son derece lakonik olan bu tebliği..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

LAKERDA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura
    • "Aşçı kadın ömründe lakerda görmemiş." (Aka Gündüz)

LAKLAMA

  1. [isim] Laklamak işi

LAKAYDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlgisizlik
    • "Hâlinde bir gevşeklik ve lakaydi vardı." (Peyami Safa)

LAKLAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gereksiz, anlamsız, boş söz

LAKTOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri (C12H22O11)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü