İçinde im olan 5 harfli 133 kelime var. İçerisinde İM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında im olan kelimeler listesine ya da Sonu im ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
-
Mikrobundan arıtma
-
[isim]
Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
- İMLEK
-
-
[isim]
Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo
-
[isim]
Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo
- FEHİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlama, kavrama
-
[isim]
Anlama, kavrama
- RİMEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
- "Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
- DENİM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş
-
[isim]
Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş
- SİCİM
-
-
[isim]
Keten, kenevir vb. bitkilerin liflerinden yapılan ince ip, kınnap
- "Gözlerinden sicim gibi yaş inerek hepsini bir kömür sandığına doldurdu." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Keten, kenevir vb. bitkilerin liflerinden yapılan ince ip, kınnap
- HAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bilge
-
Her şeyi bilen (Tanrı)
-
[sıfat]
Bilge
- RİTİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, dizem
-
[isim]
Bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, dizem
- TALİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğretim
-
Alıştırma
- "Sudan çıktıktan sonra tabanca ile nişan talimi yapardık." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi
- "Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam." (Halk türküsü)
-
[isim]
Öğretim
- TECİM
-
-
[isim]
Ticaret
-
[isim]
Ticaret
- EVRİM
-
-
[isim]
Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci
-
Bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme olayı, tekâmül
-
[isim]
Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci
- SALİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Esen, sağlam
-
Sakin, huzurlu
- "Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[sıfat]
Esen, sağlam
- İMECE
-
-
[isim]
Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi
- "Gençlerle imeceye girme gücü yitirilmediği sürece yaşlanmanın ertelenebileceğini kanıtladı." (Ahmet Cemal)
-
Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi
-
[isim]
Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi
- SERİM
-
-
[isim]
Serme işi
-
Oyun, roman, hikâye, masal vb. anlatı türlerinde kişilerin ve çevrenin tanıtıldığı, konunun, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm
-
[isim]
Serme işi
- LEHİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
-
Bu alaşımla yapılan işlem
-
[isim]
Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
- ŞİMDİ
-
-
[zarf]
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
- "Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Duruşunda, bakışlarında şimdiye kadar hiç alışık olmadığımız bir acayip mehabet.." (Haldun Taner)
-
Az sonra, yakında
- "Annen şimdi gelir, ağlama sus!"
-
Az önce, biraz önce, demin
- "Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem."
-
Artık, bundan böyle, bu duruma göre
- "Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?" (Burhan Felek)
-
[zarf]
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
- SELİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
-
Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
- TAMİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genelge, sirküler
- "Askerî tamimlerin, nizamların, kanunların, tefsirlerin, göreneklerin çeşidi, vergi kâtibinin hafızasında yerleşti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Genelleştirme
-
Genelleme
-
[isim]
Genelge, sirküler
- İMAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça
-
[isim]
Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça
- MÜHİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Önemli
- "Sivas'tan yükseltilen bu sedanın düşmanlar için ne kadar kuvvetli ve mühim olduğu takdir buyrulur." (Atatürk)
-
[sıfat]
Önemli