İçinde m olan 3 harfli 79 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili hayalî, alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos
    • "Ergenekon efsanesi bir mittir."
  2. Efsaneleşen kavram veya kişi

ZEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi

MUT

  1. [isim] Bütün özlemlerin eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut, saadet

MEH
...
İMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas
    • "Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen." (Peyami Safa)
    • "Öyle bir şey olsa laf arasında muhakkak ima ederdi." (Haldun Taner)
  2. Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

MET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kabarma
    • "Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi." (Yahya Kemal Beyatlı)

MOD
...
MAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü
    • "Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Başka bir gazeteci olsa bu fırsata mal bulmuş Mağribî gibi atlardı." (Haldun Taner)
    • "Sen şimdilik buna karşılık diyeceksin ki dün yüze mal ettiğin arsaları bine, bine olanları on binlere sattın." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kendisi şu kadarcık tarla sayesinde ancak akşamları bir kaşık sıcak çorba içecek kadar mal kaldırabiliyor." (Nabizade Nazım)
  2. Büyükbaş hayvan
    • "Boz atlar yağız değildi, artık; mallar erimiş, zayıflamıştı." (Nezihe Araz)
    • "Nereden, kimden almış olursak olalım, bin yıldır onu kendimize mal etmişiz, benimsemişiz." (Nurullah ataç)
    • "Avcılık hayatına mal oldu."
  3. Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
    • "Başkalarından kazandığı iki çocuğu da bu zengin ihtiyara mal ederek mirasa sokacak." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Gerçi Meclisimebusandaki bağımsızlarla hizipçiler henüz tamamıyla bu partiye mal olmamışlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Bayağı, aşağılık, kötü kimse
    • "Onun ne mal olduğunu bilirim."
  5. Esrar
  6. Orospu

DEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
    • "Akasya dallarında bir tek bülbül uzun uzun dem çekiyor." (Haldun Taner)
    • "Dinî seslere şarkı, çalgı sesleri cevap verir, onlara âdeta dem tutardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Amerika'nın, er geç savaşa katılacağı ihtimalinden dem vurmak hayli zor bir işti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması
  3. Soluk, nefes
  4. Zaman, çağ
    • "Âdemden bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi." (Âşık Veysel)
  5. İçki
  6. Koku

ŞAM
...
MEY

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şarap

NOM

  1. [isim] Eski Mısır'da şehir devleti

DAM

  1. [isim] Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
    • "Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Damdan düşer gibi birdenbire söyleyecek, açacak olursam itiraz eder." (Mahmut Yesari)
  2. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
    • "Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti." (Nabizade Nazım)
  3. Tutukevi
  4. Ahır
    • "At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı." (Halide Edip Adıvar)

MUS
...
MİL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı

LİM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük limon

MAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi
    • "İki kişiyi birden satrançta mat ettim." (Aka Gündüz)

TÜM

  1. [isim] Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
    • "Parasının tümünü kaybetti."
  2. [sıfat] Yarım olmayan, bütün, eksiksiz

SAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çölde esen rüzgâr, sam yeli

YOM

  1. [isim] Uğur, iyi talih, iyi haber

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü