İçinde emek olan 8 harfli 100 kelime var. İçerisinde EMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında emek olan kelimeler listesine ya da Sonu emek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKME, EMEK, KEME, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GEMLEMEK
-
-
[-i]
Hayvanın ağzına gem takmak
-
Aşırı istek ve davranışlara engel olmak, frenlemek
- "Bu duygu, kinimi gemleyip beni daha hoşgörülü yapacağına öfkemi iyice artırıyordu." (Ahmet Ümit)
-
[-i]
Hayvanın ağzına gem takmak
- BENZEMEK
-
-
[-e]
İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
- "Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Sanısını uyandırmak, gibi görünmek
- "Bu zavallı çokça içmişe benziyor, gözleri buğulanmış, biraz da kaymış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
- DEMLEMEK
-
-
[-i]
Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek
-
[-i]
Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek
- KÖZLEMEK
-
-
[-i]
Et, sebze, meyve, hamur vb.ni köz üzerinde pişirmek
-
[-i]
Et, sebze, meyve, hamur vb.ni köz üzerinde pişirmek
- KÖRLEMEK
- ...
- BİRLEMEK
-
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek
-
Tanrı'nın birliğini dile getirmek
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek
- EFİLEMEK
-
-
[nsz]
Efil efil esmek
-
[nsz]
Efil efil esmek
- KÜKREMEK
-
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
-
Deniz, nehir kabarmak, taşmak
- "Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım / Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Coşkuyla saldırmak
- "Ordu kükremiş aslan gibiydi."
-
Mayalanıp kabarmak
-
Gür bir biçimde yetişmek
- "Kükredi çimenler, açıldı güller / Al şala bürünür bahçeler, bağlar." (Âşık Veysel)
-
Coşmak, taşkınlık göstermek
- "Tutkuların kükrediği günlerde, akıl sözünü dinletemez ki?" (Nurullah ataç)
-
Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
- ŞİŞLEMEK
-
-
[-i]
Birine veya bir şeye şiş saplamak, şiş batırmak
-
Kama, çakı vb. bir araçla yaralamak
-
[-i]
Birine veya bir şeye şiş saplamak, şiş batırmak
- BEKLEMEK
-
-
[nsz]
Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- "Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı." (Haldun Taner)
-
[-i]
Süre tanımak, acele etmemek
- "Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek
- "Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek."
-
Ummak
- "Nikâhtan bu kadar keramet bekleme!" (Peyami Safa)
-
Karşılaşma ihtimali bulunmak
- "Sabri gittikten sonra Basire, ondan gebe kalmış olmaktan korkarak bekledi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Aramak, istemek
- "Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Oyalanmak
-
[nsz]
Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- TEZLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi çabuklaştırmak
-
[-i]
Bir şeyi çabuklaştırmak
- DERLEMEK
-
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- "Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi." (Oktay Rifat)
- "Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor." (Necati Cumalı)
-
Düzgün bir biçimde toplamak
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- İKİLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
-
Tekrarlamak, yinelemek
-
Tarlayı iki kez sürmek
-
[-i]
Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
- KEKLEMEK
-
-
[-i]
Kandırmak
-
[-i]
Kandırmak
- ÖRKLEMEK
-
-
[-i]
Hayvanları otlamaları için uzun bir iple çayıra bağlamak, örüklemek
-
[-i]
Hayvanları otlamaları için uzun bir iple çayıra bağlamak, örüklemek
- TİPLEMEK
-
-
[-i]
Belirli bir tipin bütün çapraşık özelliklerini, bunu en iyi, en rahat, en inandırıcı biçimde temsil edebilecek kişiyle canlandırmak
-
[-i]
Belirli bir tipin bütün çapraşık özelliklerini, bunu en iyi, en rahat, en inandırıcı biçimde temsil edebilecek kişiyle canlandırmak
- YİVLEMEK
-
-
[-i]
Dikerek eklemek
-
Köpek koklayarak izlemek
-
Bileyerek keskinleştirmek, sivriltmek
-
[-i]
Dikerek eklemek
- YÜZLEMEK
-
-
[-i]
Kusurunu veya suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak
-
[-i]
Kusurunu veya suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak
- GÖLLEMEK
-
-
[-i]
Göl durumuna getirmek
-
[-i]
Göl durumuna getirmek
- KİLLEMEK
-
-
[-i]
Kirli çamaşırları kil kullanarak tokaçla yıkamak
-
[-i]
Kirli çamaşırları kil kullanarak tokaçla yıkamak