İçinde bel olan 8 harfli 50 kelime var. İçerisinde BEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bel olan kelimeler listesine ya da Sonu bel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BEL, LEB

2 Harfli Kelimeler

BE, EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BELETMEK

  1. [-i] Kundaklatmak

EBELEMEK

  1. [-i] Oyunda ebe yapmak

BELMOPAN
...
BELİRMEK

  1. [nsz] Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
    • "Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor." (Refik Halit Karay)
  2. Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek
    • "Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu." (Orhan Hançerlioğlu)
  3. İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek
    • "O kibar cemiyete nasıl bir elbise ile gireceğini düşündü, manzara gözünün önünde belirdi." (Refik Halit Karay)

BELİRGİN

  1. [sıfat] Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih
    • "Hüzünlü bakışlarının daha belirgin hâle getirdiği iri, siyah, ceylan gözleriyle ... alımlı da sayılabilirdi." (Erhan Bener)

BELLEKLİ

  1. [sıfat] Belleği olan

KALUBELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
  2. Çok eski zaman

BELLETME

  1. [isim] Belletmek işi

BELİTKEN

  1. [isim] Belitler sistemi

TUBELESS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [sıfat] Bakınız içsiz (2)

TEMBELCE

  1. Tembel bir biçimde

BELİRTEN

  1. [isim] Tamlayan

BELEDİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti
  2. Bu örgütün bulunduğu bina
    • "Daha belediyeyi dönmüş dönmemiştim ki beynimden vurulmuşa döndüm." (Tarık Dursun K)

TEBELLÜĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bildirimi alma

BELEŞTEN

  1. [zarf] Emek vermeden, karşılıksız
    • "Para olduğu vakit karşıki İsmail'in kahvesine gidersin, olmadığı vakit buraya gelir, kahveyi hep beleşten içersin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BESBELLİ

  1. [sıfat] Açık, apaçık, çok belli
    • "Açlığını kim duyar eğri ovaların, yanık dağların / Ölülerin duymadığı besbelli." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
  2. [zarf] Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki

CAZİBELİ

  1. [sıfat] Alımlı
    • "Sesi mat, yavaş, tatlı ve cazibeli idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Önemli, ağırlığı olan
    • "Zamanın en ciddi, en cazibeli bir meselesini konuşabilmek için oraya kapanmışlar ve kendilerini unutmuşlardı." (Reşat Nuri Güntekin)

TABELALI
...
BELENMEK

  1. [-e] Kundaklanmak
    • "Çocuk olsam beleklere belensem." (Âşık Veysel)
  2. Bulanmak, bulaşmak, örtülmek
    • "Ben yere yığılıp kafam kanlara belenince..." (Refik Erduran)

BELLEYİŞ

  1. [isim] Belleme işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü