İçinde u olan 4 harfli 293 kelime var. İçerisinde U harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında u harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ULAH
...
ULAK

  1. [isim] Haberci, haber veren kimse
    • "Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı." (Nezihe Araz)

AKUT

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [sıfat] İveğen

ANUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnatçı, ayak direyici
    • "Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi." (Ömer Seyfettin)

OYUŞ

  1. [isim] Oyma işi veya biçimi

TUNA
...
ALPU
...
ACUN

  1. [isim] Dünya

SURE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri
    • "İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)

FULE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Adım aralığı
    • "Şimdi geniş fulelerle bayır aşağı koşarken, aferin be, hamlamamışız, diyordu." (Haldun Taner)

KURA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme
    • "Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu." (Necati Cumalı)

UÇUN

  1. [isim] Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı

UŞAK

  1. [isim] Çocuk
    • "Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş, oğul uşak toplansa koca bir mahalle olacak kadar bereketlenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek
    • "Kim bilir, bu Anadolu uşaklarının her birinde ne cevherler vardır." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. Erkek hizmetçi
    • "... kapının eşiğinde fraklı, beyaz eldivenli bir uşak duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Tayfa
    • "Bir haykırma duyuldu. Uşakları koşturdum. Simit attırdım denize ama deniz geri vermedi." (Zeyyat Selimoğlu)

SUMA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı

MURT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
    • "Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı." (Orhan Kemal)

BUSE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Öpücük
    • "Her zamandan ziyade bana sokularak küçük küçük buselerle yüzümün her tarafını öptü." (Reşat Nuri Güntekin)

UÇAR

  1. [sıfat] Uçan, uçucu

ULVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yüce
    • "Doktor Hikmet, o vakit tabiatın bu ulvi manzarası karşısında sarsılarak biraz hakikate gelir gibi oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Gökle ilgili olan, semavi

UTLU

  1. [sıfat] İffetli

TUVA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü