İçinde g olan 5 harfli 438 kelime var. İçerisinde G harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında g harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARGON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)

EGLOG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kısa kır manzumesi, çoban türküsü

GIRLA

  1. [zarf] Alabildiğine, çokça
    • "Elbette ya... O köşkte uşaklar, bahçıvanlar gırla." (Haldun Taner)
    • "Park enikonu bir olay, tebrik ve övgüler gırla gidiyor." (Tarık Buğra)

GÜNEŞ

  1. [isim] Işık ve ısı veren büyük gök cismi
    • "Akşam iyice yaklaşmış, güneş batmaya yüz tutmuştu." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Ömrübillah güneşi üzerine doğdurmamış olmakla övünüyor." (Haldun Taner)
  2. Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı
    • "Güneş girmeyen eve doktor girer."

LAGAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Zayıf, çelimsiz
    • "Babam önde bir lagar beygir sırtındadır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BAGAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yolcu yükü
  2. Yolcu taşıtlarında yüklerin konulduğu yer
  3. Otomobillerin yük konulabilen, genellikle arkada olan bölümleri

SARİG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amerika'da yaşayan, genellikle yavrularını sırtında taşıyan keseli hayvanlardan bir tür sıçan (Didelphys dorsigera)

ELGİN

  1. [sıfat] Yabancı, gurbette yaşayan, garip

GİZİL

  1. [sıfat] Gizli kalmış, henüz varlığı ortaya çıkmamış olan, potansiyel

GORİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Afrika'nın Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşayan, iri ve güçlü bir maymun türü (Gorilla gorilla)
  2. Koruyucu

LARGO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [zarf] Bir parçan ağır ve görkemli çalınarak veya söylenerek
  2. [isim] Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası

DİNGİ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir çifte kürekli küçük patalya

GÜDÜK

  1. [sıfat] Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa
    • "Güdük minare."
  2. Kuyruğu kesik veya kopmuş
  3. Yetersiz, sonuç vermemiş
    • "Boş elleri ve yavan bakışları ile ne güdük bir görünüşü var." (Haldun Taner)

SÖVGÜ

  1. [isim] Sövmek için söylenen söz, sövme, küfür
    • "Başyapıtları arasında sayılan 'Budala', yaşadığı döneme, çevresindekilere, toplumun aydınlar katına sövgüsünden başka nedir ki?" (Selim İleri)

GÖDEN

  1. [isim] Kalın bağırsağın son bölümü, göden bağırsağı, rektum
  2. İşkembe
  3. Hayvanın midesi

GÜRÜN
...
GAZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi
    • "O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Karagözcünün makamlar arası dolaşması, şarkı ve gazel okuması lazımdı." (Samiha Ayverdi)
    • "Sonra makinelerin gemiyi sarsan temposuna uyarak yanık bir gazel tuttururdu." (Haldun Taner)
  2. Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri
    • "Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı." (Yusuf Ziya Ortaç)

GURUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir
    • "Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Bu acıya kendi sebebiyet verdiğini hissetmekten gurur duyuyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor." (Necati Cumalı)
  2. Övünme
  3. Kurum, çalım

SUNGU

  1. [isim] Bir büyüğe sunulan armağan
  2. Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış

GALON

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Anglosaksonların kullandığı yaklaşık dört buçuk litrelik bir tür ölçü birimi
  2. Çoğunlukla akaryakıt vb. sıvı maddeleri taşımada kullanılan, silindir biçiminde, metalden büyük kap
    • "Sonunda şarap galonunu başından aşağı boşaltıvermişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Boya sanayisinde kullanılan beş litrelik ambalaj

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü