Sonunda emek olan 8 harfli 97 kelime var. EMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde emek olan kelimeler listesine ya da başında emek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

EKME, EMEK, KEME, MEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TİTREMEK

  1. [nsz] Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak
  2. [-den] Kaslar hızlı küçük kasılmalarla sarsılmak
    • "Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Ses kısık ve kesik çıkmak
  4. Çok üşümek
  5. Işığın aralıklı olarak gücü azalıp çoğalmak
  6. [-den] Birinden veya bir şeyden korkmak, korkuya kapılmak

GEVREMEK

  1. [nsz] Kolay kırılır duruma gelmek
  2. Ekin olgunlaşmak

EŞELEMEK

  1. [-i] Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
    • "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." (Cahit Uçuk)
  2. Dağıtıp karıştırmak
    • "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." (Peyami Safa)
  3. Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
    • "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." (Haldun Taner)

GÜRLEMEK

  1. [nsz] Kalın ve gür ses çıkarmak
    • "Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Huri'nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti." (Nabizade Nazım)

İKİLEMEK

  1. [-i] Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
  2. Tekrarlamak, yinelemek
  3. Tarlayı iki kez sürmek

GİZLEMEK

  1. [-i] Saklamak, görünmeyecek, belli olmayacak bir yere veya bir duruma koymak
    • "Siperleri çalılarla örterek uçaklardan gizlediler."
  2. Beneklerle, çizgilerle veya renklerle bezeyerek bir şeyi bulunduğu çevreye uydurmak, alalamak, peçelemek, kamufle etmek
  3. Bilerek ve isteyerek bir olguyu haber vermemek
    • "Bu işi babasından gizlemiş ama ablasına açmıştır." (Haldun Taner)

SÜSLEMEK

  1. [-i] Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
    • "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
    • "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak
    • "Ben onu bir süsleyeyim de görsün."

FİTLEMEK

  1. [-i] Birini, başkasına karşı kışkırtmak, fitnelemek

GÜNLEMEK

  1. [-i] Günü belirlemek, tarihlendirmek

İPİLEMEK

  1. [nsz] Az ışıkla yanmak
    • "Memidik başını kaldırınca çelikten ışık ağı bir anda silindi, onun yerini göz kamaştıran, ipileyen bir sarı sıcak aldı." (Yahya Kemal)

BİZLEMEK

  1. [-i] Ucu çivili değnekle hayvanı dürtmek

KÜLLEMEK

  1. [-i] Genellikle ateşin üzerini külle örtmek
  2. Bir acıyı, bir sıkıntıyı unutturmak

DİNLEMEK

  1. [-i] İşitmek için kulak vermek
    • "Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak
    • "Beni dinlersen bu işten vazgeç."
  3. Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
    • "Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler." (Ömer Seyfettin)
  4. Uymak, baş eğmek, itaat etmek

DÖLLEMEK

  1. [-i] Erkek gamet bir yumurtacıktaki dişi gametle kaynaşmayı sağlayarak yumurtacığı tam bir hücre durumuna getirmek, ilkah etmek

TÜPLEMEK

  1. [-i] Tüpe yerleştirmek, doldurmak

OJELEMEK
...
TÜMLEMEK

  1. [-i] Tüm durumuna getirmek, tamamlamak, ikmal etmek

KEŞLEMEK

  1. [nsz] Aldırış etmemek, önem vermemek, ciddiye almamak

ÇİMLEMEK

  1. [-i] Çim ekmek
    • "O koca alanı biz kendi elimizle temizledik, düzelttik, çimledik, suladık." (Memduh Şevket Esendal)

SÜDREMEK

  1. [nsz] Sarhoş olmak, esrimek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü