Sonunda ur olan 5 harfli 58 kelime var. UR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ur olan kelimeler listesine ya da başında ur olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TABUR

  1. [isim] Dört bölükten kurulan, bir binbaşının komutasındaki asker birliği
    • "Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır." (Salâh Birsel)
  2. Küme, yığın, grup

ÇAMUR

  1. [isim] Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık
    • "Ayakkabılarımızın altındaki kırmızı renkli, arasından kuru otlar fırlamış çamurun ağırlığını duyar gibi oluyorum." (Refik Halit Karay)
    • "Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı bu dünyada..." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse)
    • "Çamur oyuncu ile dürüst oyuncuyu herkes karıştırıyor." (Haldun Taner)
  3. Yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeden oluşmuş harç

VAPUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Su buharı gücüyle çalışan gemi
    • "Vapur sabaha kadar mal yüklüyor." (Memduh Şevket Esendal)

HAMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu
  2. Kâğıtta tür, nitelik
  3. [sıfat] İyi pişmemiş (ekmek ve hamur işleri)
  4. Öz, asıl, maya

BUHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler, tütsü

MÜRUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geçme, bir taraftan girip diğer taraftan çıkma
  2. Geçip gitme
  3. Sona erme

VAKUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ağırbaşlı, onurlu
    • "İhtiyar ve orta yaşlılar o günkü gibi soğuk, vakur ve ciddiydiler." (Sait Faik Abasıyanık)

DUMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Körelme
    • "Aşk, bende öyle dumura uğramış bir duygu ki sevmek hasretini bile duyamıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)

CESUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yürekli
  2. Yürekli bir biçimde
    • "Erkeklere karşı ilk tanışmada cesur ve ümit verici davranırdı." (Refik Halit Karay)

SAMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibelilina)
  2. [sıfat] Bu hayvanın postundan yapılan

HUZUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç
    • "Bu komşular mahallenin huzurunu kaçırdı."
    • "Bu müzik bana huzur verdi."
  2. Ön, yan, kat, makam, yamaç
    • "Başkanın huzuruna çıkmak."
  3. Bir yerde bulunma
    • "Bu sorunun konuşulması için sizin huzurunuz şarttır."
  4. Padişah katı
    • "Huzura çıkmak."

MUZUR
...
BUĞUR

  1. [isim] Buğra

UÇKUR

  1. [isim] Şalvarı bele bağlamak veya torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ
    • "O sabah evvela pijamanın uçkuru kördüğüm oldu." (Burhan Felek)
  2. Cinsel duygu veya ilişki
    • "Doktorlar falan filan hap, banyo ve uçkur perhizi tavsiye etmiş." (Burhan Felek)

GAFUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Çok bağışlayıcı, merhamet eden ve bağışlayan (Tanrı)

MEMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli
    • "Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır." (Tarık Buğra)
  2. [sıfat] Yükümlü
    • "Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun." (Refik Halit Karay)

ZUHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma
    • "Kadın iyi oldu fakat daha büyük bir felaket zuhur etti." (Peyami Safa)

KUSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eksiklik, noksan, nakısa
    • "Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız." (Burhan Felek)
    • "Hepsi de yeni gelende bir kusur arıyorlar." (Refik Halit Karay)
    • "Saygıda kusur etmemek için âdeta birbirleriyle yarış ediyorlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "Kusura bakma, hatırını soramadım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Özür
    • "Nesine itiraz ederseniz ediniz, boyun bağına, pantolonun ütüsüne kusur bulamazsınız." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama
  4. Elverişsiz durum

LOPUR

  1. [isim] Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses

UYGUR
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü