İçinde ze olan 8 harfli 147 kelime var. İçerisinde ZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ze olan kelimeler listesine ya da Sonu ze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYZERİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kaynaç taşı
-
[isim]
Kaynaç taşı
- BENZEMEK
-
-
[-e]
İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
- "Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Sanısını uyandırmak, gibi görünmek
- "Bu zavallı çokça içmişe benziyor, gözleri buğulanmış, biraz da kaymış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
- ŞEMPANZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Primatlardan, ayakları beş parmaklı, tek yavru doğuran, iyi tırmanıcı olan, ormanlarda yaşayan bir maymun türü (Pan troglodytes)
-
[isim]
Primatlardan, ayakları beş parmaklı, tek yavru doğuran, iyi tırmanıcı olan, ormanlarda yaşayan bir maymun türü (Pan troglodytes)
- ZEBERCET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarı renkte ve cam parlaklığında, doğal demir ve magnezyum silikat, krizolit
-
[isim]
Sarı renkte ve cam parlaklığında, doğal demir ve magnezyum silikat, krizolit
- BEZETMEK
-
-
[-i]
Bezeme yaptırmak, süsletmek
-
[-i]
Bezeme yaptırmak, süsletmek
- ZEYTİNSİ
-
-
[sıfat]
Zeytini andıran, zeytine benzeyen, zeytin gibi
-
[sıfat]
Zeytini andıran, zeytine benzeyen, zeytin gibi
- ZERDEÇAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zencefilgillerden, kök saplarından safranı andıran boyalı bir madde çıkarılan, yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte, çok yıllık bir bitki, Hint safranı (Curcuma longa)
-
[isim]
Zencefilgillerden, kök saplarından safranı andıran boyalı bir madde çıkarılan, yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte, çok yıllık bir bitki, Hint safranı (Curcuma longa)
- TÜZELLİK
- ...
- MÜZEHHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
-
Yaldızla süslenmiş, yaldızlanmış
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
- DÜZELMEK
-
-
[nsz]
Düz duruma gelmek, düzleşmek
- "Burada toprak basıla basıla düzelmiş."
-
Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek
- "İşler düzeldi. Vapur seferleri düzeldi."
-
Soğuk ve yağış azalmak
-
Hasta iyileşmek
- "Sen merak etme, yavrucak yakında düzelir." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[nsz]
Düz duruma gelmek, düzleşmek
- BUĞZETME
-
-
[isim]
Buğzetmek durumu
-
[isim]
Buğzetmek durumu
- ÖZENTİLİ
-
-
[sıfat]
Özenti ile yapılan
-
[sıfat]
Özenti ile yapılan
- KANALİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Yönlendirmek, bir düzene koymak" anlamındaki kanalize etmek ve "yönlenmek, bir düzene konulmak" anlamındaki kanalize olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Yönlendirmek, bir düzene koymak" anlamındaki kanalize etmek ve "yönlenmek, bir düzene konulmak" anlamındaki kanalize olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- GÜZERGAH
- ...
- BENZETME
-
-
[isim]
Benzetmek işi
-
Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih
- "Bütün tumturaklı sözleri, bütün az rastlanır benzetmeleri tekrarladı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Benzetmek işi
- ÇİZERLİK
- ...
- POLİTİZE
- ...
- TERÜTAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- "Frenk illerinde ... tenorların akbabaya dönmüş, kartlaşmışlarına bile terütaze kızlar gönül verirlermiş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- GÜZELLİK
-
-
[isim]
Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün
- "Güzellik de uçar gider, zenginlik de erir biter." (Haldun Taner)
-
Okşayıcı söz veya davranış, iyilik, yumuşaklık
- "Onu sertlik değil, güzellik yola getirir."
-
Ahlak ve fikrî nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey
-
Güzel olan bir kimsenin niteliği
- "Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün
- ŞİRAZELİ
- ...