İçinde zam olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde ZAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zam olan kelimeler listesine ya da Sonu zam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ZAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AZ, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SADRAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- "Eski sadrazamlardan birinin kızı olan karısı, iyi bir kadındır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- EGZAMALI
-
-
[sıfat]
Egzaması olan
-
[sıfat]
Egzaması olan
- CÜZZAMLI
-
-
[sıfat]
Cüzzam hastalığına tutulmuş olan, alaten
- "İnsanlara sürünmemek için bir cüzzamlı hâletiruhiyesiyle çekingendi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Cüzzam hastalığına tutulmuş olan, alaten
- NİZAMSIZ
-
-
[sıfat]
Düzensiz, tertipsiz
-
Tüzüğe aykırı
-
[sıfat]
Düzensiz, tertipsiz
- AKZAMBAK
-
-
[isim]
Zambakgillerden, süs bitkisi olarak yetiştirilen, çiçeği diş ve yüz şişlerinin tedavisinde kullanılan bir bitki (Lilium candidum)
-
[isim]
Zambakgillerden, süs bitkisi olarak yetiştirilen, çiçeği diş ve yüz şişlerinin tedavisinde kullanılan bir bitki (Lilium candidum)
- ZAMBIRLI
- ...
- ZAMLANMA
-
-
[isim]
Zamlanmak işi veya durumu
-
[isim]
Zamlanmak işi veya durumu
- İLTİZAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İsteyerek, bilerek yapılan
-
[sıfat]
İsteyerek, bilerek yapılan
- MUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün
-
Düzenli, derli toplu
- "Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken..." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde
- "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Düzgün
- ZAMANSIZ
-
-
[sıfat]
Uygun olmayan bir zamanda yapılan, vakitsiz
-
[zarf]
Uygun olmayan bir zamanda
-
[sıfat]
Uygun olmayan bir zamanda yapılan, vakitsiz
- KAVZAMAK
-
-
[-i]
Sıkı tutmak, kavramak
-
Korumak, muhafaza etmek
-
[-i]
Sıkı tutmak, kavramak
- ZAMANDAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı zamanda yapılan veya gerçekleşen
-
[sıfat]
Aynı zamanda yapılan veya gerçekleşen
- ZAMMETME
-
-
[isim]
Zammetmek işi
-
[isim]
Zammetmek işi
- İSTİLZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerektirme, gerekme
-
[isim]
Gerektirme, gerekme
- AZAMETLİ
-
-
[sıfat]
Ulu, çok büyük
-
Gururlu
-
Görkemli, heybetli
-
Debdebeli
-
Çalımlı, kurumlu
- "Hatta biraz da azametli, kibirli muamelesi bana epeyce garip görünmüştü doğrusu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ulu, çok büyük
- MOZAMBİK
- ...
- ZAMKLAMA
-
-
[isim]
Zamklamak işi veya durumu
-
[isim]
Zamklamak işi veya durumu
- TAZAMMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapsama, içine alma, içerme
-
İçlem
-
[isim]
Kapsama, içine alma, içerme
- NİZAMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Askerlik dairesi
-
Kışla, garnizon ve bazı kuruluşların girişi
-
Tanzimat döneminde kara ordusu
- "Henüz nizamiye ve gönüllü taburcuların neferleri dağılmamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Askerlik dairesi
- ZAMKİNOS
-
-
[isim]
Zımbırtı
- "Saatin şuradaki zamkinosu kırılmış."
-
Dost, metres
-
Kaçma
-
[isim]
Zımbırtı