İçinde st olan 7 harfli 189 kelime var. İçerisinde ST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında st olan kelimeler listesine ya da Sonu st ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ISTIRAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Acı
  2. Üzüntü, sıkıntı, keder
    • "İyi bir şoför her çeşit ıstıraba katlanmalıdır." (Aka Gündüz)

İSTİZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yetki isteme, izin isteme

SERBEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin
    • "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bıraktık."
  2. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür
    • "Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan
    • "Öğleyin serbestim, gelebilirsin."
  4. Bazı kurallara bağlı olmayan
    • "Serbest ticaret. Serbest nazım."
  5. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan
  6. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın)
  7. Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen
    • "Geçiş serbest."
  8. [zarf] Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
    • "Ötekilere de pek serbest davranır isem de onlar benden utanırlar." (Memduh Şevket Esendal)

ESTETİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat
    • "Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Güzellik duygusu ile ilgili olan
  3. [sıfat] Güzellik duygusuna uygun olan
    • "Estetik duygu. Estetik bir yapı."
  4. Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii
  5. [sıfat] Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)
    • "Estetik cerrahi."

İLİSTİR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Süzgeç

PASTACI

  1. [isim] Pasta (I) yapan veya satan kimse
  2. Pastane
    • "Bu kadını ... tramvayların durduğu yerdeki bir pastacıya davet ettim." (Peyami Safa)

DADAİST
...
KESTANE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
  2. Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
  3. Kestane rengi

ŞVESTER

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Hemşire
    • "Ara sıra geniş koridordan, yatak odalarına ve sofraya bakan şvesterler geçiyor." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kız kardeş

KERESTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç
    • "Dağdan kestim kereste / Kuş besledim kafeste." (Halk türküsü)
  2. Ayakkabı yapımında kullanılan gereç
  3. Kaba saba kimse, kalas
    • "Gözünü oyarım vallahi kereste!" (Sait Faik Abasıyanık)

ÜSTENME

  1. [isim] Üstenmek işi, taahhüt, angajman
    • "Kimseyle bu türlü alışverişim yoktu. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum." (Necati Cumalı)

BESTECİ

  1. [isim] Beste yapan kimse, bestekâr, kompozitör
    • "Başarılı örnekleri, pek çok Türk bestecisinin gözünü açtı." (Haldun Taner)

İRANİST
...
TESTERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
    • "Ağaç testeresi. Demir testeresi."

İSTİNAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yadırgamaz olma, alışma, ısınma

USTALIK

  1. [isim] Usta olma durumu
  2. Beceriklilik, el uzluğu, maharet

ISTAKOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Istakozlardan, suda yaşayan, birinci ayak çifti güçlü iki kıskaç durumunda gelişmiş bulunan, beyaz eti için avlanan, iri bir böcek (Homarus vulgaris)

SERMEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sarhoş
    • "O okurdu, ben dinlerdim; o muharebe hikâyeleriyle sermest olurdum." (Yahya Kemal Beyatlı)

ESASTAN
...
BOSTANA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü