İçinde p olan 3 harfli 81 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PAS

  1. [isim] Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde
    • "Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler
    • "Hokkaların içinde mürekkep kurumuş, kalemler pas tutmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
  3. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı
  4. Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka, bar
    • "Hastanın dilindeki pas."

PAY

  1. [isim] Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
    • "Daha güzel günlere pay bırakmak için bir fedakârlık edelim." (Peyami Safa)
    • "Bununla beraber muhtar, bu vakadan köyün davası için bir pay çıkarmayı ihmal etmemektedir." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Gelin şu kitapları pay edelim."
    • "Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." (Haldun Taner)
  2. Eşit bölüm
    • "Bunu beş pay yapın."
  3. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj
  4. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı
    • "1/2 kesrinin payı 1 sayısıdır."

POS

  1. [sıfat] Gür ve uzun (bıyık)

PER
...
PED
...
SAP

  1. [isim] Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm
    • "Konuşma sap derken saman demek kabilinden hiçten şeylerden ibaret kalmıştır." (Refik Halit Karay)
    • "Avurtları çökmüş, boynu yakasının ortasında sap gibi kalmıştı." (Haldun Taner)
    • "O sapına kadar askerdir; asker doğmuş, asker ölecektir." (Haldun Taner)
  2. Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak
    • "Armudun sapı. Gülün dikenli sapı."
  3. Bir aracı tutmaya yarayan bölüm
    • "Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. İplik, tire, ibrişim vb. şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik
    • "Bir sap tire. İki sap ibrişim."
  5. Kabza
  6. Demet durumundaki ekinler
    • "Bugün sap çekeceğiz."
  7. Erkek

CEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
    • "Elleri ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Dünyayı bir tüketim çılgınlığına itip ceplerini doldurmuşlardı." (Haldun Taner)
    • "Kâğıt parasını oyuna başlamadan peşinen cepten vereceğiz." (Kemal Tahir)
  2. Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri
  3. Cep telefonu
    • "Seninle yarın cepten konuşuruz."
  4. Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme

PIR

  1. [isim] Kuş kanatlarının çıkardığı ses
    • "Kuş, pır diye uçtu."
  2. Bir yerden kaçıp gitme düşüncesini anlatan bir söz
    • "Dörtyol ağzında pır!"

HOP

  1. [ünlem] Uyarmak amacıyla kullanılan bir söz
    • "Hop, gelen var!"
    • "Hop diye denize atlayıverdi."

TÜP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Laboratuvarlarda türlü işlerde kullanılan, bir ucu kapalı cam boru
  2. İçine krem, diş macunu, ilaç vb. maddeler konulan, bir ucu burgu kapaklı, plastik veya metal boru
    • "Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Akışkan maddelerin konulduğu, genellikle silindir biçiminde, içi boş, ağzı özel tapalı kap
    • "Gaz tüpü."

POZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim ve fotoğrafta duruş
    • "Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Tam çizerken bir arkadaşı geliyor, poz veren çocuğun ensesine bir küfür ve bir de şamar yapıştırıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Büyük yazar pozlarındalar ama, edebiyat dünyası denilen şu dünyanın ne geçmişinden ne şimdisinden haberleri var." (Nezihe Meriç)
  2. Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre
  3. Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare
  4. Kurum, çalım

ŞİP

  1. [isim] Biz (III) (Acipenser nudiventris)

LAP

  1. [isim] Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan ses
    • "Hamur lap diye yere düştü."

LUP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir tür büyüteç
    • "Sol gözüne lupunu iliştirmiş, beyaz taş yüzüğü, bir türlü elinden bırakamıyordu." (Cahit Uçuk)

KEP

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Başlık, sipersiz şapka
  2. Asker şapkası
  3. Hemşirelerin giydiği başlık
  4. Bazı törenlerde profesör ve öğrencilerin giydikleri özel başlık

PAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Eğik olarak kesilmiş kenar
  2. Bir yapı elemanında eğik bir yüzey elde etmek amacıyla keskinliği giderme

POG

  1. [sıfat] Gür ve uzun (bıyık)

LOP

  1. [sıfat] Yumuşak, yuvarlak ve irice
    • "Lop et."

ÇÖP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası
    • "Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." (Peyami Safa)
    • "Dairedeki levazım müdürü çöp atlamazın biridir, diyorlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi

HEP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak
  2. Sürekli olarak, her zaman, daima
    • "Hep seni düşünüyorum."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü