İçinde ni olan 5 harfli 88 kelime var. İçerisinde Nİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ni olan kelimeler listesine ya da Sonu ni ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NİYAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yalvarma, yakarma
- "Şeyh, sonu gelmez bir ibadet ve niyaz hâlinde, gözleri kapalı, okuyor, üflüyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yalvarma, yakarma
- NİHAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu
-
[sıfat]
İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu
- TANİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tınlama
-
[isim]
Tınlama
- ALENİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan
- "Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan
- FENNİ
- ...
- PANİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ani dehşet duygusu, büyük korku, ürkü
- "Kendisi ile birlikte gelemeyeceğini anlayınca tam bir paniğe kapıldı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Ani dehşet duygusu, büyük korku, ürkü
- YENİK
-
-
[isim]
Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz
- "Boynunda pire yenikleri vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Yenmiş, aşınmış
- "Önümüzde sakat ve her tarafı yenik masacıklar duruyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz
- NİCEL
-
-
[sıfat]
Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif
-
[sıfat]
Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif
- TASNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapma, suni
-
Düzme, uydurma, yakıştırma
-
Yapıntı
-
[isim]
Yapma, suni
- ANİME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Japon çizgi filmi
-
[isim]
Japon çizgi filmi
- BİNİT
-
-
[isim]
Binilecek taşıt veya hayvan, binek atı
- "Tavla tavla şahbaz atlarım sana binit olsun." (Dede Korkut)
-
[isim]
Binilecek taşıt veya hayvan, binek atı
- NİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzen
- "Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Kural
- "Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Düzen
- ETNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kavimle ilgili, budunsal, kavmî
-
[sıfat]
Kavimle ilgili, budunsal, kavmî
- DENİZ
-
-
[isim]
Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi
- "Biz tayfaları da deniz tuttu ama geminin doktoru bir defacık olsun, görünmedi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapıyorlardı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Denize açıldıktan beş on gün sonra iki ciddi fırtına ile karşılaştım." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bu su kütlesinin belirli bir parçası
- "Marmara Denizi. Karadeniz."
-
Aydaki düzlükler
-
Geniş alan
-
Çokluk, yoğunluk
-
[isim]
Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi
- NİMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyilik, lütuf, ihsan
- "Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti." (Sermet Muhtar Alus)
- "Çaylarımıza koşarlar, evimize davet edilmeyi nimet bilirler, etrafımızda dolaşırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Yaşamak için gerekli her şey
- "Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin" (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Yiyecek içecek, özellikle ekmek
-
Yararlanılan imkân
- "Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet."
-
[isim]
İyilik, lütuf, ihsan
- AZNİF
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Bir tür domino oyunu
-
[isim]
Bir tür domino oyunu
- MUKNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnandıran, ikna eden
-
[sıfat]
İnandıran, ikna eden
- SENİT
-
-
[isim]
Hamur tahtası
-
[isim]
Hamur tahtası
- YEĞNİ
-
-
[sıfat]
Ağır olmayan, hafif
-
Ciddi olmayan
-
[sıfat]
Ağır olmayan, hafif
- NİTEL
-
-
[sıfat]
Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif
-
[sıfat]
Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif