İçinde kes olan 8 harfli 36 kelime var. İçerisinde KES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kes olan kelimeler listesine ya da Sonu kes ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KES, SEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ES, KE, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KESKENME
-
-
[isim]
Keskenmek işi
-
[isim]
Keskenmek işi
- KESBETME
-
-
[isim]
Kesbetmek
-
[isim]
Kesbetmek
- KEŞKESİZ
- ...
- ORKESTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
-
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
- "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- KESİLMEK
-
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
-
Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
- "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." (Necati Cumalı)
-
Gibi olmak, benzemek, dönmek
- "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
-
Dinmek
- "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." (Necati Cumalı)
-
Sona ermek
- "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Akmamak
- "Su kesilmek."
-
Akım gelmez olmak
- "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil
- "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Son veya aralık verilmek
- "Dersler kesildi."
-
Kendini herhangi bir şey gibi göstermek
- "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." (Aka Gündüz)
-
Tutulmak, kapatılmak
-
Makaslanmak
-
Durmak
- "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." (Peyami Safa)
-
[-den]
Yoksun kalmak
- "Çocuk yiyip içmeden kesildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sünnet olmak
- "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." (Muammer İzgü)
-
Çok beğenmek, çok hoşlanmak
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
- BİKESLİK
-
-
[isim]
Bikes olma durumu
- "Çocukken de üzülür, bedbahtlık ve bikeslik duyardım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bikes olma durumu
- BAŞKESİT
-
-
[isim]
Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey
-
[isim]
Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey
- TEKESEME
-
-
[isim]
Tekesemek işi
-
[isim]
Tekesemek işi
- KESMİKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde kesmik bulunan
-
[sıfat]
İçinde kesmik bulunan
- KESTİRME
-
-
[isim]
Kestirmek işi
-
Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma
-
[sıfat]
Alışılanın dışında kısa olan (yol), kese
- "Evimden çıkar, bir kestirme yoldan beş dakikada evine varabilirdim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Amacı fazla uzatmadan anlatan
- "Kestirme cevap. Kestirme söz."
-
[zarf]
Kısaca, özet olarak
- "Konuyu kestirme anlattı."
-
Kaynatılıp limon sıkılarak koyulaştırılmış şeker şerbeti
-
[isim]
Kestirmek işi
- HERKESÇE
- ...
- KESELEME
-
-
[isim]
Keselemek işi
-
[isim]
Keselemek işi
- KESİKSİZ
-
-
[sıfat]
Kesilmeden süren, sürekli, süreli, devamlı, mütemadi
-
Kesilmeden, ara vermeden sürüp giden (elektrik akımı)
- "Kesiksiz akım."
-
[sıfat]
Kesilmeden süren, sürekli, süreli, devamlı, mütemadi
- KESMELİK
-
-
[isim]
Kesme taş çıkarılan ocak
-
[isim]
Kesme taş çıkarılan ocak
- KESTİRİM
-
-
[isim]
Kestirme işi, tahmin
-
[isim]
Kestirme işi, tahmin
- KESİMEVİ
-
-
[isim]
Kasaplık hayvanların kesilip yüzüldüğü yer, kesimhane, kanara, mezbaha
-
[isim]
Kasaplık hayvanların kesilip yüzüldüğü yer, kesimhane, kanara, mezbaha
- KESTİRİŞ
-
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
- ŞEKİLKES
- ...
- TEKESSÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğalma, artma
-
[isim]
Çoğalma, artma
- NEKESLİK
-
-
[isim]
Cimrilik
-
[isim]
Cimrilik