İçinde se olan 5 harfli 152 kelime var. İçerisinde SE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında se olan kelimeler listesine ya da Sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ES, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DESEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim
  2. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir
  3. Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi
  4. Desen yapma sanatı
    • "O, desen öğreniyor."

EOSEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üçüncü Çağın, memelilerin oluştuğu dönemi

KESEN

  1. [sıfat] Kesme işini yapan
  2. [isim] Bir şekli özellikle bir üçgenin kenarlarını kesen doğru

SEPET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
    • "Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Bu kabın aldığı ölçüde
    • "Bir sepet elma."
  3. [sıfat] Bu kap biçiminde örülerek yapılmış
    • "Sepet sandık. Sepet araba."
  4. Sazdan örülmüş balık kapanı
  5. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm
  6. Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ

ETSEL

  1. [sıfat] Ete ait
  2. Cinselliğe ait
    • "Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlâk kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa, başına bunların geleceğini düşünüyordu." (Selim İleri)

KASET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu

SETİK

  1. [isim] İnce bulgur

EPSEM
...
SELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akıcı

EKSEN

  1. [isim] Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver
    • "Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için..." (Haldun Taner)
  2. Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
  3. Dingil

SEFİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
    • "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)

SEVİŞ

  1. [isim] Sevme işi veya biçimi

NEMSE
...
SETRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düz yakalı, önü ilikli bir tür ceket
    • "Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)

SEZİŞ

  1. [isim] Sezme işi veya biçimi
    • "Huzura ulaşınca olağanüstü bir seziş ve özdeşleşme yetkisine varmış oluyordu." (Haldun Taner)

SEFER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yolculuk
    • "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Ne hoş, ey güzel Tanrı'm, ne hoş / Maviliklerde sefer etmek" (Orhan Veli Kanık)
  2. Kez, yol, defa
    • "Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum." (Refik Halit Karay)
  3. Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş

SEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hisse bedeli
  2. Pay, hisse

SEKİZ

  1. [isim] Yediden sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 8, VIII rakamlarının adı
  3. [sıfat] Yediden bir artık

BASEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü
  2. Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4000-5000 m derinliği olan deniz dibi

SERGİ

  1. [isim] Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer
    • "Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şehir Galerisi'nde açtığı ilk sergide, yalnız zevkine ve hünerine değil, sabrına da şaştım." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü
    • "Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum." (Haldun Taner)
  3. Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
  4. Yaygı, kilim

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü