İçinde lak olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde LAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lak olan kelimeler listesine ya da Sonu lak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SULAKİYE
...
KULAKÇIK

  1. [isim] Kalbin üst bölümünde bulunan ve sağdaki ana toplardamarlardan, soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı

FALAKACI

  1. [isim] Sadrazamın, İstanbul kadısının, yeniçeri ağasının veya sekbanbaşının denetlemeler sırasında yanında bulunan ve suçlu bulunanları falakaya yatıran görevli

KULAKTAN

  1. [zarf] Sadece duyarak, dinleyerek
    • "Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş." (Refik Halit Karay)

FALAKALI

  1. [sıfat] Falakası olan

LAKRİMAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Gözyaşı kemiği bezesi
    • "İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor." (Peyami Safa)

AHLAKSIZ

  1. [sıfat] Ahlak kurallarına uymayan
  2. Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesiz
    • "O ahlaksız insanların arasında bu çocuk nasıl rahat eder." (Peyami Safa)

TOMBALAK

  1. [sıfat] Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca
    • "O, o zaman vara yoğa gülen tombalak bir çocuktu." (Reşat Nuri Güntekin)

LEYLAKLI
...
ALAKASIZ

  1. [sıfat] İlgisiz

LAKÇILIK

  1. [isim] Lakçının işi

PATLAKÇA

  1. [sıfat] Patlak gibi, patlağa benzer
    • "Yeni gelen başhekim ... orta boylu, cılız, patlakça gök gözlü bir adam." (Memduh Şevket Esendal)

PARALAKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
  2. Dünyanın yarıçapını bir gezegenden veya dünya güneş uzaklığını bir yıldızdan gören açı

OTLAKİYE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi

IŞKIRLAK

  1. [isim] Karagöz'ün başlığı
    • "Tuhaf bir sepete benzeyen ışkırlağı, kısa şalvarı, saltası, tokalı pabucu ile bu adam bildiğimiz Karagöz'dü." (Falih Rıfkı Atay)

KULAKLIK

  1. [isim] Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
  2. Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç
  3. Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç

DANGALAK

  1. Akılsız, düşüncesiz (kimse)
    • "Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu." (Ömer Seyfettin)

SALAKLIK

  1. [isim] Salak olma durumu veya salakça davranış
    • "Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir." (Burhan Felek)

SOLAKLIK

  1. [isim] Solak olma durumu

DOLAKSIZ

  1. [sıfat] Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
    • "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü