İçinde ih olan 6 harfli 41 kelime var. İçerisinde İH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ih olan kelimeler listesine ya da Sonu ih ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEŞRİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktalarına kadar gözden geçirerek anlatma, açımlama
-
Anatomi
-
İskelet
-
[isim]
Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktalarına kadar gözden geçirerek anlatma, açımlama
- İHAMLI
- ...
- İHANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hıyanet, hainlik
- "Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik
-
Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme
-
[isim]
Hıyanet, hainlik
- İHTİDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başka bir dinden çıkıp Müslüman olma
-
[isim]
Başka bir dinden çıkıp Müslüman olma
- MİHVER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eksen
- "Bir dolap beygiri gibi bir mihverin etrafında dönüp dolaşarak ağaçları muayene eder, zerzevatları sulardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Konuşulan, yazılan, tartışılan veya düşünülen bir konunun en önemli noktası
- "Biz, onların mihver kelimelerini ve meselelerini âdeta atlayarak geçeriz." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Eksen
- TAKBİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Ayıplama
-
[isim]
Çirkin görme, beğenmeme
-
Ayıplama
- TERFİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ferahlatma, rahat yaşamasını sağlama, gönendirme
-
[isim]
Ferahlatma, rahat yaşamasını sağlama, gönendirme
- RAYİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koku, güzel koku
- "Yağmur yağar yeşil otlar bitirir / Yel estikçe rayihasın getirir." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Koku, güzel koku
- TEŞBİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzetme
- "Aleyhinde şairane teşbihlerle ağır ve güçlükle yazardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Yazının peyda olduğu günden beri yüz binlerce şair gelmiş, her biri binlerce teşbih yapmış." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Benzetme
- İHTİRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türetme
-
[isim]
Türetme
- BEDİHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Besbelli, apaçık
-
[sıfat]
Besbelli, apaçık
- MİHENK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denek taşı
-
Birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt
-
[isim]
Denek taşı
- KARİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünme gücü
-
[isim]
Düşünme gücü
- TEMBİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı
- "Ertesi gün ayrılırken tekrar oradan geçmemi sıkı sıkı tembih ediyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Uyarma
- "Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." (Salâh Birsel)
-
Uyarım
-
[isim]
Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı
- MİHRAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer
- "Cennetten, cehennemden bahseden ihtiyar imamı, mihrabın yanındaki kürsüye çıkardı." (Ömer Seyfettin)
-
Umut bağlanan yer
- "Bir mihrap istiyorum, önünde diz çökmeye ." (Behçet Kemal Çağlar)
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer
- NİHALE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sofrada kullanılan, tencere, çaydanlık, tava altlığı
-
[isim]
Sofrada kullanılan, tencere, çaydanlık, tava altlığı
- CERİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yara
- "O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım, / Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Yara
- TELMİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe
- "İleride dahi ağzını açıp da ufacık bir telmihte bulunmasın." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Dün geceki ağır sözlerini telmih ettiğimi anladı, kızardı." (Refik Halit Karay)
-
Bir dizede veya beyitte bilinen bir olay, bir atasözü, fıkra vb.ni hatırlatma sanatı, anıştırma
-
[isim]
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe
- MİHRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Odak
-
[isim]
Odak
- TERCİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi öbürüne göre daha iyi, üstün veya önemli sayma, yeğ tutma, yeğleme
- "Böyle bir tercihinin kefaretini ödemek ister gibi de bir porsiyon köfte söylemişti." (Çetin Altan)
- "... hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir şeyi öbürüne göre daha iyi, üstün veya önemli sayma, yeğ tutma, yeğleme