İçinde ev olan 5 harfli 87 kelime var. İçerisinde EV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ev olan kelimeler listesine ya da Sonu ev ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEVİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kolaylık ve çabuklukla davranan, tetik, atik
- "Sofrada Atatürk'ün pek kuvvetli ve çevik birkaç arkadaşı vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Kolaylık ve çabuklukla davranan, tetik, atik
- MEVDU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Emanet edilmiş, verilmiş, bırakılmış
-
[sıfat]
Emanet edilmiş, verilmiş, bırakılmış
- REVİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gidiş, yürüyüş
-
Üslup
-
Tutum, yol
-
[isim]
Gidiş, yürüyüş
- TEVİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sözü veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, çevri
- "Bu münasebetsizliği tevil edecek kimsede kudret kalmamıştı." (Sermet Muhtar Alus)
- "Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir sözü veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, çevri
- MEVKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yer, mahal
- "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." (Atatürk)
-
Makam
- "... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer
- "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Durum
- "Hey Allah'ım ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Yer, mahal
- ZEVAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yok olma, yok edilme
- "Allah kimseye zeval vermesin."
-
Suç, kabahat, sorumluluk
-
Bozulma
-
Öğle
-
[isim]
Yok olma, yok edilme
- SEVİR
- ...
- İSEVİ
- ...
- REVİR
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Okul, kışla vb. yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm
-
[isim]
Okul, kışla vb. yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm
- EVHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuruntu, kuşku, işkil, vehim, vesvese
-
[isim]
Kuruntu, kuşku, işkil, vehim, vesvese
- DEVRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dönem
- "Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." (Aka Gündüz)
- "Devlet Bakanı borçların eritileceğini, dış borçlanma için bankaların ve özel sektörün devreye alınacağını kaydetti."
-
Çevrim
-
[isim]
Dönem
- KEVEN
-
-
[isim]
Geven
-
[isim]
Geven
- TEVZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dağıtma, üleştirme
-
[isim]
Dağıtma, üleştirme
- EVSİZ
-
-
[sıfat]
Evi olmayan
- "Zavallı evsizler ne zaman başlarının üstünde bir dama kavuşacaklar, diye her ağızdan bir nakarat..." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Evi olmayan
- DEVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot
- "Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı." (Burhan Felek)
-
[isim]
Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot
- MEVTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölü, ölmüş kimse
- "Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor." (Seyrani)
-
[isim]
Ölü, ölmüş kimse
- GEVEN
-
-
[isim]
Baklagillerden, çok yıllık, bazı türlerinden kitre denilen zamk çıkarılan, dikenli bir çalı, keven (Astragalus)
-
[isim]
Baklagillerden, çok yıllık, bazı türlerinden kitre denilen zamk çıkarılan, dikenli bir çalı, keven (Astragalus)
- ÇEVRİ
-
-
[isim]
Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
-
Girdap
- "Hava çevrisi şiddetli olduğundan ağaçları söker, yapıları yıkar."
-
[isim]
Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
- DEVRİ
- ...
- EVGİN
-
-
[sıfat]
Acil
- "Bu, evgin bir iştir, fazla geciktirmeyiniz."
-
[sıfat]
Acil