İçinde eh olan 7 harfli 39 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eh olan kelimeler listesine ya da Sonu eh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EH, HE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

REHAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik
    • "Bayıltıcı bir rehavet hissediyordu, uykuya çok ihtiyacı vardı ve uyudu." (Peyami Safa)

AKŞEHİR
...
ÇEHRECE

  1. [zarf] Çehre bakımından
    • "Kadın vücutça, çehrece acaba nasılmış?" (Refik Halit Karay)

ZEHİRLİ

  1. [sıfat] Zehri olan
    • "Zehirli mantarlar."
  2. Zararlı (duygu, düşünce vb.)

MÜŞTEHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şey için çok istek gösteren, istekli
  2. İştahlı

ŞEHVANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şehvetle ilgili, kösnül, erotik, şehevi
  2. Şehvete aşırı derecede düşkün olan (kimse), şehvetli

BİBEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Payı olmayan, pay almamış

MEMLEHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tuzla

VEHİMLİ

  1. [sıfat] Vehim içinde olan, vehme kapılan
    • "Çiler'de yalnız kalmaktan korkanların vehimli hâli vardı." (Aka Gündüz)

TEHALÜK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Can atma, çok isteme
    • "Yeni neşriyattan ne görürse hepsinin üzerine ayrı bir tehalükle atılırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

LEHÇECİ

  1. [isim] Lehçe bilimi uzmanı

KEHANET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
    • "Bunu belirtirken bir kehanette bulunmuş olmuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

CEHTSİZ
...
MEHABET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
  2. Büyüklük, ululuk, yücelik
    • "Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur." (Yahya Kemal Beyatlı)

ŞEHİRCİ

  1. [isim] Şehircilik uzmanı, şehircilikle uğraşan kimse

ŞEHADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanıklık, şahitlik
    • "Dünya karşısında Türk'ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma

EHLİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürücü belgesi
  2. Ustalık, uzluk
    • "Üstat, ehliyetin son olgunluk merhalesini ifade ettiğinden yaş, baş ve sakal mefhumlarını da ihtiva ederdi." (Ahmet Haşim)

TEEHHÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gecikme

TEHALÜF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aykırılık

DEHLEME

  1. [isim] Dehlemek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü