İçinde cel olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde CEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cel olan kelimeler listesine ya da Sonu cel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

C E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

CE, EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖNCELİK

  1. [isim] Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm

CELALLİ

  1. [sıfat] Sert ve öfkeli (kimse)
    • "İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Coşkun
    • "Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş." (Haldun Taner)
  3. Hırçın

MÜCELLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Parlatılmış, parlak
    • "Mücella mermer tezgâhın sathında hafif bir çizgi bile yoktu." (Ömer Seyfettin)

YÜCELİM

  1. [isim] Üst geçiş

MÜECCEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İleriye atılmış, ertelenmiş

GECELİK

  1. [isim] Yatakta giyilen giysi, gömlek
    • "Sabahleyin giyinmem, gecelikle dolaşırım." (Burhan Felek)
  2. Bir gece için ödenen ücret
    • "Geceliği beş milyon lira olan oda."
  3. [sıfat] Geceye özgü olan, gece kullanılan

HECELİK

  1. Hece miktarında olan
    • "Üç hecelik kelime."

YÜCELME

  1. [isim] Yücelmek işi, itila

CÜCELİK

  1. [isim] Cüce olma durumu
    • "Boyunun cüceliği yetişmiyormuş gibi iki kat olarak bir de reverans yaptı." (Reşat Nuri Güntekin)

NİCELİK

  1. [isim] Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite
    • "Bir şeyin niceliğinden çok niteliğine önem vermeli."
  2. Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları
  3. Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik

DÜZCELİ
...
İNCELME

  1. [isim] İncelmek işi

İNCELİŞ

  1. [isim] İncelme işi veya biçimi

CELADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiğitlik, kahramanlık

ACELECİ

  1. [sıfat] Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul
    • "Hakikaten son derece aceleciydi." (Ömer Seyfettin)

TUNCELİ
...
MUACCEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Acele olunmuş
  2. Peşin, hemen ödenmesi gereken

İNCELİK

  1. [isim] İnce olma durumu
  2. İnce davranış gösterme, zarafet, nezaket
    • "Yüzündeki incelik, olgunluk, onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir işin herkesçe görülemeyen nitelikleri
    • "Oyunculuk sanatının inceliklerini ya ustalarından öğrenip ya da kendi kendine arayıp bularak sonradan edinmişti." (Haldun Taner)
  4. Ayrıntı
    • "Necati'ye vaziyeti bütün inceliğiyle anlattım." (Orhan Kemal)

YÜCELİK

  1. [isim] Yüce olma durumu, ulviyet

TECELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma
    • "Bu tecellilerin yalnız bir tanesi doğru..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Hacca gitmek emeli onun kalbinde ateşli bir iştiyak tarzında tecelli etmişti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi
  3. Alın yazısı, kader
    • "Ne yaman tecellisi varmış!"

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü