Başında g olan 5 harfli 235 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GABON
- ...
- GULET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki direkli, yelkenli savaş gemisi
-
[isim]
İki direkli, yelkenli savaş gemisi
- GICIK
-
-
[isim]
Boğazda duyulup aksırtan, öksürten yakıcı kaşıntı
- "Bronşit filan desem öksürük değil, gıcık bile yok..." (Sermet Muhtar Alus)
- "Ne yalan söylemeli, yazı müdürünü gıcık etmekten özel bir zevk alıyordu." (Atilla İlhan)
- "... gıcık tutmuş gibi manalı manalı öksürdü." (Mahmut Yesari)
-
Beyaz renkli, dağlıç koyununa benzer vücut yapısında, kuyruğu son omurlara kadar yağ kitlesi ile kaplı ve bu sebeple alt kısmı yuvarlakça görünen, kaba, karışık yapağılı bir koyun türü
-
Sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini kızdıran, sinirlendiren, sıkan (kimse)
-
[isim]
Boğazda duyulup aksırtan, öksürten yakıcı kaşıntı
- GÖZCÜ
-
-
[isim]
Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse
-
Gözetmen
-
Göz bilimci
-
[isim]
Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse
- GÜNDE
-
-
[zarf]
Her gün
-
[zarf]
Her gün
- GÜNEŞ
-
-
[isim]
Işık ve ısı veren büyük gök cismi
- "Akşam iyice yaklaşmış, güneş batmaya yüz tutmuştu." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Ömrübillah güneşi üzerine doğdurmamış olmakla övünüyor." (Haldun Taner)
-
Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı
- "Güneş girmeyen eve doktor girer."
-
[isim]
Işık ve ısı veren büyük gök cismi
- GİYSİ
-
-
[isim]
Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, libas, urba
- "Hanımlar, tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar." (Çetin Altan)
-
[isim]
Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, libas, urba
- GÖZGÜ
-
-
[isim]
Ayna
-
[isim]
Ayna
- GÜNEY
-
-
[isim]
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
- "Konya, Ankara'nın güneyindedir."
-
Güneş gören yer
-
Lodos
-
[isim]
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
- GÜLÜT
-
-
[isim]
Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar
-
[isim]
Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar
- GÜMAN
- ...
- GÖMME
-
-
[isim]
Gömmek işi
-
Defnetme, tedfin
-
Mayalı, mayasız, yağlı veya yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi
-
Güzün veya kışın ekilen ekin
-
[sıfat]
Üzerinde bulunduğu yüzeyin içine gömülmüş olan
- "Gömme banyo. Gömme dolap."
-
[isim]
Gömmek işi
- GURUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir
- "Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Bu acıya kendi sebebiyet verdiğini hissetmekten gurur duyuyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor." (Necati Cumalı)
-
Övünme
-
Kurum, çalım
-
[isim]
Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir
- GAZAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ceylan
-
[isim]
Ceylan
- GAZLA
-
-
"defol, git!" anlamında kullanılan bir söz
- "Tahtakurularını öldürmek için somyayı gazladı."
-
"defol, git!" anlamında kullanılan bir söz
- GELME
-
-
[isim]
Gelmek işi
-
[sıfat]
Gelmiş olan
- "Avrupa'dan gelme bir televizyon."
-
[sıfat]
Yetişme
- "İyi aileden gelme çocuk."
-
Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi
-
[isim]
Gelmek işi
- GELİN
-
-
[isim]
Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
- "Bin türlü dedikodu içinde ben oraya gelin gittim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu küçük armağanın anlamı, günü gelince kendisi gibi telli duvaklı gelin olması için uğur getirmesi dileğiydi gelinin." (Necati Cumalı)
-
Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın
-
[isim]
Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
- GÖÇÜŞ
-
-
[isim]
Göçme işi veya biçimi
-
[isim]
Göçme işi veya biçimi
- GÖNCÜ
-
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
-
Ayakkabı tamircisi
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
- GUSTO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Beğeni
- "Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür." (Haldun Taner)
-
[isim]
Beğeni