Sonunda an olan 5 harfli 159 kelime var. AN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde an olan kelimeler listesine ya da başında an olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAZAN

  1. [isim] Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap
    • "Koca bir kazan patates kaynattık." (Aka Gündüz)
    • "İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İstanbul kazan ben kepçe, üç gün onu aradım."
  2. Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap
    • "Kazan patladı."

KEBAN
...
TALAN

  1. [isim] Dağıtma
    • "Her uğradığı yerde çarşılar talandan geçer." (Falih Rıfkı Atay)

CEMAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Toplayarak, toplam olarak, hepsini içine alarak

TAPAN

  1. [isim] Tarlaya atılan tohumu örtmek için gezdirilen, ağaçtan geniş araç, sürgü

ÇIKAN

  1. [isim] Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı

İRFAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilme, anlama, sezme
    • "Zira onun irfan seviyesi hakkında malumatım pek azdır." (Refik Halit Karay)
  2. Gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş, varış, varışlılık
  3. Kültür

ELVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Renkler
  2. [sıfat] Türlü renklerde olan
    • "Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi." (Halk türküsü)

ORMAN

  1. [isim] Ağaçlarla örtülü geniş alan
    • "Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bu ağaçların bütünü

İNTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mikroptan ileri gelen hastalık
    • "Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kokuşma, kötü kokma

KUMAN
...
ONDAN

  1. o sebeple
    • "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
    • "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
    • "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. onun tarafında olan (kimse)
    • "Ben uyandığım zaman o gitmişti." (Refik Halit Karay)

ALMAN
...
SAVAN

  1. [isim] Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim
  2. Yaygı, örtü

UÇMAN

  1. [isim] Pilot

ÇOBAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Koyun, keçi, sığır, manda sürülerini otlatan kimse
    • "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?" (Ziya Gökalp)

İSKAN
...
YEGAN
...
BEYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söyleme, bildirme
    • "Bu beklenmedik sevgi gösterileri karşısında ne kadar şaşırıp kaldığını gazete muhabirlerine beyan etmekten çekinmemiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı

YAMAN

  1. [sıfat] Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)
    • "Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız." (Aka Gündüz)
  2. Kötü, korkulan (kimse)
  3. Alışılmadık, olağanın dışında
    • "Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı." (Ercüment Ekrem Talu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü