Başında g olan 6 harfli 231 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÜLÜNÇ

  1. [sıfat] Alay edilecek durumda olan, güldürücü, tuhaf, komik
    • "Yüksek sesle doğruluktan bahsetmeye kalkmak gülünç bir şey olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)

GİRMEK

  1. [-e] Dışarıdan içeriye geçmek
    • "İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı." (Haldun Taner)
  2. Sığmak
    • "Elim bu eldivene girmiyor."
    • "Onun yanımızdaki eve girip çıktığını görürdük."
  3. Katılmak, iltihak etmek
    • "Bugün edebiyat imtihanına girdim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Almak, fethetmek
    • "Ordularımız İstanbul'a girdiler." (Memduh Şevket Esendal)
  5. İncelemek, ayrıntılara inmek
  6. Girişmek, başlamak
    • "Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum." (Nurullah ataç)
  7. Bulaşmak
    • "Koyunlara kelebek hastalığı girdi."
  8. [nsz] Zaman anlamlı kavramlar için gelmek
    • "İlkbahar girdi."
  9. [nsz] Ağrı, sancı başlamak, saplanmak
  10. Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek
    • "Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu." (Ömer Seyfettin)
  11. İyice anlamak, iyice bilmek
  12. Kavgaya tutuşmak
  13. Başlamak
  14. Erişmek, ulaşmak
    • "Yirmisine girdi."
  15. Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak
  16. Yazılmak, başlamak
    • "Okula girdi."
  17. Yemek yemek

GANALI
...
GAZEBO
...
GENZEL

  1. [sıfat] Genizsil

GİTSİN

  1. emir kiplerinden sonra gelerek buyrulan işin yapılmasından sorunun kapanması istendiğini anlatan bir söz
    • "Bu parayı verelim gitsin. İmzanı atıver gitsin."
    • "Çolak Mehmet adında birini kapının arkasında ölmüş buldular ancak sayılan bir adam değildi, gömdüler gitti." (Memduh Şevket Esendal)

GÖRDES
...
GÜRGEN

  1. [isim] Gürgengillerden, Karadeniz kıyılarındaki ormanlarda çok yetişen, kerestesi değerli bir ağaç, karagürgen (Carpinus betulus)
    • "Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma" (Halk türküsü)
  2. [sıfat] Bu ağaçtan yapılmış

GOBLEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kanaviçe veya telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işleme
  2. [sıfat] Bu tür işlenmiş (kumaş)

GOLLÜK

  1. [sıfat] Gol olmaya elverişli, gol olabilecek
    • "Bu, gollük bir şuttu."

GAYELİ

  1. [sıfat] Amacı olan

GERZEK

  1. [sıfat] Geri zekâlı

GÜNÜCÜ

  1. [sıfat] Kıskanç

GELEME

  1. [isim] İki yıl sürülmeyen, boş tarla

GAZİNO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yemek yenilen, gösteri izlenen, müzik dinlenen, bazen oyun sergilenen eğlence yeri
    • "Gazinonun önündeki büyük tenha yoldan hiçbir ses gelmiyor." (Peyami Safa)
  2. Büyük kahvehane ve birahane

GLADYO
...
GECECİ

  1. [isim] Çalışma sırası geceye rastlayan görevli
  2. Gündüz erken saatlerde kendini yorgun, çalışmaktan bitkin hisseden kimse
    • "Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz." (Tomris Uyar)

GEREDE
...
GAZSIZ

  1. [sıfat] İçinde gaz olmayan veya gaz bulaşmamış olan

GÖRMEK

  1. [-i] Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
    • "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." (Aka Gündüz)
    • "Birini çağırıp o güvercinleri vereyim de sen de gör." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Peki ama sen Paşa babanı çok severdin ... göreceğin gelmedi mi?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Haydi göreyim seni, bu işi yapıver."
  2. Anlamak, kavramak, sezmek
    • "Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Bir saniye içinde hasret ve firkati hiç görmemişe dönersiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Yanına gidip konuşmak
    • "Bugün müdürü göreceğim."
  4. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek
  5. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
    • "Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Yapmak, etmek
    • "İş görmek. Masraf görmek."
  7. [-den] Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak
  8. [-den] Almak
    • "Birinden ders görmek."
  9. [nsz] Bir şeye erişmek
    • "Cebi para görmek. Yardım görmek."
  10. Çok değer vermek
    • "Gözü yalnız parayı görüyor."
  11. [nsz] Bir işleme uğramak
    • "Teftiş görmek. Tedavi görmek."
  12. [nsz] Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak
    • "Ev güneş görüyor."
  13. Ziyaret etmek
  14. Karşılaşmak, rastlaşmak
  15. [-le] Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak
    • "Körler parmaklarıyla görürler."
  16. [nsz] Sahne olmak, geçirmek
    • "Bu ova çok savaş gördü."
  17. Saymak, herhangi bir şey gibi görmek
  18. Gezmek
    • "Ankara'yı gördün mü?"
  19. Vermek
    • "Madem ikramiye kazandın, bizi de gör."
  20. Karşı oyuncunun yapacağı vuruşu önceden kestirip ona göre durum almak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü