Sonunda em olan 6 harfli 41 kelime var. EM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde em olan kelimeler listesine ya da başında em olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEŞKEM
- ...
- ŞEBNEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiy
-
[isim]
Çiy
- SÖYLEM
-
-
[isim]
Söyleyiş, söyleniş, sesletim, telaffuz
-
Kalıplaşmış, klişeleşmiş söz, ifade
-
Bir veya birçok cümleden oluşan, başı ve sonu olan bildiri, tez
-
[isim]
Söyleyiş, söyleniş, sesletim, telaffuz
- DİRHEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
- "Üstadı, profesörle taban tabana zıt yaradılışlı bir insandı yani dirhemle lakırtı söylüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir tür gümüş para
-
[isim]
Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 g'lık eski bir ağırlık ölçüsü
- GÖRKEM
-
-
[isim]
Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat
-
[isim]
Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat
- DEPREM
-
-
[isim]
Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele
-
[isim]
Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele
- SİSTEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düzen
-
Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni
- "Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir." (Halide Edip Adıvar)
-
Yol, yöntem
- "Eski bir sistem."
-
Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat
- "Fren sistemi."
-
Model, tip
- "... son sistem, pırıl pırıl bir rotatif almışlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Dizge
-
[isim]
Düzen
- MUHKEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sağlam, sağlamlaştırılmış
- "Duvarlar ses geçmeyecek derecede muhkemdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Sağlam, sağlamlaştırılmış
- MORFEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Biçim birimi
-
[isim]
Biçim birimi
- MİLYEM
- ...
- İKİLEM
-
-
[isim]
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
-
İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu
-
[isim]
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
- TANDEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kişilik bisiklet
-
İki kişilik yamaç paraşütüyle yapılan uçuş
-
Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan oyuncunun arkasındaki tek kişi
-
Kürek sporunda ikişer kürek kullanılarak yapılan tekne yarışı kategorisi
-
[isim]
İki kişilik bisiklet
- ÇİĞDEM
-
-
[isim]
Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi, mahmur çiçeği (Colchicum)
-
[isim]
Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi, mahmur çiçeği (Colchicum)
- PERÇEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
-
Yele
- "At perçemi."
-
Kâkül
- "Selma alnına düşen bir perçemi eliyle kaldırıyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
- DÜŞLEM
-
-
[isim]
Düş yoluyla beliren görüntü
- "Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp, bir öykü kişisinden söz etmiştim." (Selim İleri)
-
[isim]
Düş yoluyla beliren görüntü
- YÜKLEM
-
-
[isim]
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime veya kelime grubu, haber, mahmul
- ""Çocuk çalışkandır" ve "Çocuk çok çalışır" örneklerinde "çalışkandır" ve "çalışır" birer yüklemdir."
-
Bir konu için olumlanan veya inkâr edilen şey, mahmul
-
[isim]
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime veya kelime grubu, haber, mahmul
- SESLEM
-
-
[isim]
Hece
-
[isim]
Hece
- MAHREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)
-
Başkalarına söylenmeyen, gizli
- "Müdür, dosyadan başka bir rapor çıkardı. Kenarında kırmızı bir damga: Mahrem." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sırdaş
- "Az vakitte mahremlerimden biri oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)
- ÇİĞNEM
-
-
Çiğnemlik
-
Çiğnemlik
- BELLEM
-
-
[isim]
Bellemek yetisi
-
[isim]
Bellemek yetisi