Sonunda şık olan 54 kelime var. ŞIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şık olan kelimeler listesine ya da başında şık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

KARMAKARIŞIK

10 Harfli Kelimeler

BAĞLILAŞIK

9 Harfli Kelimeler

ÇALAKAŞIK, DAYANIŞIK

8 Harfli Kelimeler

BAĞDAŞIK, BAĞLAŞIK, ÇAPRAŞIK, KARMAŞIK, KAYNAŞIK, SARMAŞIK, SIRNAŞIK, TOPLAŞIK, YAKLAŞIK, YOZLAŞIK

7 Harfli Kelimeler

ALMAŞIK, ANLAŞIK, ARDIŞIK, AYRIŞIK, BAĞIŞIK, BARIŞIK, BULAŞIK, ÇAKIŞIK, ÇATIŞIK, DANIŞIK, DOLAŞIK, GÜNAŞIK, KARIŞIK, KATIŞIK, KIPIŞIK, KIRIŞIK, KIZIŞIK, MAYIŞIK, SIKIŞIK, SIVAŞIK, SIVIŞIK, TANIŞIK, TIKIŞIK, YAKIŞIK, YANAŞIK, YAPIŞIK, YARAŞIK, YIĞIŞIK, YILIŞIK, YIVIŞIK

6 Harfli Kelimeler

ALIŞIK, APIŞIK, ODAŞIK, ŞIKŞIK



5 Harfli Kelimeler

DIŞIK, KAŞIK, PIŞIK

4 Harfli Kelimeler

AŞIK, IŞIK

3 Harfli Kelimeler

ŞIK


Kelime bulma makinesi

I K Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KIŞ, ŞIK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KARMAKARIŞIK

  1. Dağınık, düzensiz, çok karışık
    • "Taranmamış, karmakarışık kumral saçları, kocaman bir ağzı, fevkalade muntazam ve güzel dişleri vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Benim köy sükûnuma yuva olmak üzere düşündüğüm bu odacık karmakarışık olmuş." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. Huzursuz, kararsız, karmaşık
    • "Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var." (Peyami Safa)

BAĞLILAŞIK

  1. [isim] Biri ötekine bağlı olarak var olan, biri olmadan öteki düşünülemeyen iki şeyin bu ilişki yönünden durumu

ÇALAKAŞIK

  1. [zarf] Soluk almadan yiyerek

DAYANIŞIK

  1. [sıfat] Üyeleri arasında dayanışma bulunan (millet, topluluk, sınıf vb.), mütesanit

KAYNAŞIK

  1. Birbirine kaynamış, kaynaşmış
  2. Kıpırdak, oynak (kadın)

SARMAŞIK

  1. [isim] Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix)
    • "Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı." (Atilla İlhan)

BAĞDAŞIK

  1. [sıfat] Her yeri aynı özelliği gösteren, mütecanis, homojen

KARMAŞIK

  1. [sıfat] İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil
    • "Karmaşık bir sorun. Karmaşık bir düşünce."
  2. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks
  3. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike

SIRNAŞIK

  1. [sıfat] Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)

YAKLAŞIK

  1. [sıfat] Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
    • "Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı."

BAĞLAŞIK

  1. [sıfat] Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik
  2. Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim)

YOZLAŞIK
...
TOPLAŞIK

  1. [sıfat] Bir araya getirilmiş, toplu hâle getirilmiş

ÇAPRAŞIK

  1. [sıfat] Karışık, dolaşık, girift
    • "Çapraşık akıntılar birden düz yön aldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Anlaşılması, çözülmesi veya içinden çıkılması güç, karışık, muğlak
    • "Benimseyemediği çapraşık bir dünyanın binbir dolabı içinde bunalmış genç bir öğrenciyi hatırlatıyordu." (Etem İzzet Benice)

KIRIŞIK

  1. [sıfat] Kırışmış olan
    • "Söz tiyatroya gelince bu yaşlı sanatkârın kırışık yüzü birdenbire canlandı." (Peyami Safa)
  2. [isim] Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım
  3. [isim] Kırışmış yer, kırışıklık

KIZIŞIK

  1. [sıfat] Kızışmış olan, şiddetli

SIVIŞIK

  1. [sıfat] Yapışıp bulaşan
    • "Üç çocuk, üzerlerine sıvışık bir madde sürülmüş birer dilim ekmeği geveleyip duruyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Bir kimsenin yanından ayrılmayarak insanı tedirgin eden (kimse)

YAKIŞIK

  1. [isim] Uygunluk, yaraşma
    • "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yakışıklı delikanlı

MAYIŞIK
...
DANIŞIK

  1. [isim] Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü