Başında tut olan 9 harfli 13 kelime var. Tut ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tut olan kelimeler listesine ya da sonu tut ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında tut bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

T T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TUT

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TUTKALSIZ

  1. [sıfat] Tutkal sürülmemiş
  2. İçinde tutkal bulunmayan

TUTSAKLIK

  1. [isim] Tutsak olma durumu, esirlik, esaret

TUTAMAÇLI

  1. [sıfat] Tutamacı olan
    • "Ayağına geçirdiği tutamaçlı demirlerle tahta elektrik direklerine tırmanıp sigortaları değiştirmesi heyecan vericiydi." (Ayla Kutlu)

TUTKUNLUK

  1. [isim] Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
    • "Batı medeniyetinin en incelmiş etiketine tutkunluk derecesinde saygı gösteren bir adam olarak ortaya çıkar." (Abdülhak Şinasi Hisar)

TUTAMLAMA

  1. [isim] Tutamlamak işi

TUTANAKÇI
...
TUTUKLAMA

  1. [isim] Tutuklamak işi, tevkif
    • "Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa'nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TUTUVERME
...
TUTABİLME
...
TUTTURGAÇ

  1. [isim] Kâğıtları birbirine tutturmak için kullanılan telden yapılmış araç, ataş

TUTARIKLI

  1. [sıfat] Saralı

TUTUCULUK

  1. [isim] Tutucu olma durumu
  2. Özellikle siyasal ve toplumsal düzeni olduğu gibi sürdürme görüşü, tutumu, anlayışı, muhafazakârlık

TUTTURMAK

  1. [-i] Tutmasını sağlamak
  2. [nsz] Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak
    • "Urumeli Hisarı'na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum." (Orhan Veli Kanık)
  3. [nsz] Aklına koyup direnmek, ısrar etmek
    • "Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [-i] Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak
  5. [nsz] Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek
    • "Taşı fırlattı ama tutturamadı." (Halikarnas Balıkçısı)
  6. [-i] Takip etmek
    • "Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahalle kahvesinin kapısı önüne kadar geldi." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü