Başında tu olan 9 harfli 31 kelime var. Tu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tu olan kelimeler listesine ya da sonu tu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TURİSTLİK
- ...
- TURNAGÖZÜ
-
-
[isim]
Berrak ve parlak sarı
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Berrak ve parlak sarı
- TUVALETÇİ
-
-
[isim]
Tuvalet işleten kimse
-
[isim]
Tuvalet işleten kimse
- TUNÇLAŞMA
-
-
[isim]
Tunçlaşmak işi
-
[isim]
Tunçlaşmak işi
- TUTKUNLUK
-
-
[isim]
Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
- "Batı medeniyetinin en incelmiş etiketine tutkunluk derecesinde saygı gösteren bir adam olarak ortaya çıkar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
- TUTUKLAMA
-
-
[isim]
Tutuklamak işi, tevkif
- "Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa'nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tutuklamak işi, tevkif
- TUFALAMAK
- ...
- TUTKALSIZ
-
-
[sıfat]
Tutkal sürülmemiş
-
İçinde tutkal bulunmayan
-
[sıfat]
Tutkal sürülmemiş
- TUĞBAYLIK
-
-
[isim]
Tuğbayın görevi
-
[isim]
Tuğbayın görevi
- TURALAMAK
-
-
[-i]
İplik çilelerini turalarına ayırmak
-
Bazı oyunlarda, tura ile vurmak
-
Turlamak
-
[-i]
İplik çilelerini turalarına ayırmak
- TUTANAKÇI
- ...
- TUTTURMAK
-
-
[-i]
Tutmasını sağlamak
-
[nsz]
Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak
- "Urumeli Hisarı'na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Aklına koyup direnmek, ısrar etmek
- "Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak
-
[nsz]
Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek
- "Taşı fırlattı ama tutturamadı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[-i]
Takip etmek
- "Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahalle kahvesinin kapısı önüne kadar geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Tutmasını sağlamak
- TUZLAŞMAK
- ...
- TUZAKLAMA
-
-
[isim]
Tuzaklamak işi veya durumu
-
[isim]
Tuzaklamak işi veya durumu
- TUTSAKLIK
-
-
[isim]
Tutsak olma durumu, esirlik, esaret
-
[isim]
Tutsak olma durumu, esirlik, esaret
- TUTAMLAMA
-
-
[isim]
Tutamlamak işi
-
[isim]
Tutamlamak işi
- TUTARIKLI
-
-
[sıfat]
Saralı
-
[sıfat]
Saralı
- TUTTURGAÇ
-
-
[isim]
Kâğıtları birbirine tutturmak için kullanılan telden yapılmış araç, ataş
-
[isim]
Kâğıtları birbirine tutturmak için kullanılan telden yapılmış araç, ataş
- TUTUVERME
- ...
- TUFACILIK
- ...