Başında sal olan 9 harfli 25 kelime var. Sal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sal olan kelimeler listesine ya da sonu sal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AS, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SALAHİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yetki
- "... beni buraya alırken geniş salahiyet verdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yetki
- SALDIRMAK
-
-
[-e]
Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
- "Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak
-
[-den]
Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek
-
Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak
-
Etkisiyle eritmek
- "Asitler madenlere saldırır."
-
[-e]
Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
- SALIVERME
-
-
[isim]
Salıvermek işi
-
[isim]
Salıvermek işi
- SALDIRICI
-
-
[sıfat]
Saldırgan, birinin üzerine atılan, mütecaviz
-
[sıfat]
Saldırgan, birinin üzerine atılan, mütecaviz
- SALAMANJE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yemek odası
-
[isim]
Yemek odası
- SALMASTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Halat tellerinden saç gibi örülmüş olan ip
-
Özellikle makinelerde birbirine sıkıca değen iki yüzey arasına yerleştirilerek bu yüzeyler arasına su, buhar veya yağların sızmasını önleyen urgan
-
[isim]
Halat tellerinden saç gibi örülmüş olan ip
- SALDIRGAN
-
-
Başkasına saldıran, yapısında saldırma özelliği olan (devlet, kimse, hayvan), agresif, mütecaviz
-
Başkasına saldıran, yapısında saldırma özelliği olan (devlet, kimse, hayvan), agresif, mütecaviz
- SALGILAMA
-
-
[isim]
Salgılamak işi
-
[isim]
Salgılamak işi
- SALİSELİK
- ...
- SALTÇILIK
-
-
[isim]
Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık
-
[isim]
Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık
- SALLASIRT
-
-
[isim]
"Sırtına almak, yüklenmek" anlamlarındaki sallasırt etmek deyiminde geçer
- "Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
"Sırtına almak, yüklenmek" anlamlarındaki sallasırt etmek deyiminde geçer
- SALİSİLAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salisilik asidin tuzu
-
Salisilik asidin türlü alkollerle ve fenollerle yaptığı ester
- "Salisilatlar romatizmanın tedavisinde kullanılır."
-
[isim]
Salisilik asidin tuzu
- SALABİLME
- ...
- SALYANGOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yumuşakçalardan, bahçelerin nemli yerlerinde yaşayan, sarmal kabuklu küçük hayvan (Helix)
-
[isim]
Yumuşakçalardan, bahçelerin nemli yerlerinde yaşayan, sarmal kabuklu küçük hayvan (Helix)
- SALLAPATİ
-
-
[sıfat]
Düşünmeden ve saygısızca davranan
- "Sallapati bir adam."
-
Özensiz, dikkatsiz ve kaba saba yapılmış
- "Bu entarileri, basma veya patiska gibi adi ve ucuz kumaşlardan, kaba tire ile şıpın işi dikilmiş, iri taş düğmeli, sallapati bir şey sanmayınız." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Düşüncesizce, saygısızca ve patavatsız bir biçimde
- "Sallapati konuşmak."
-
[sıfat]
Düşünmeden ve saygısızca davranan
- SALİSİLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Söğüt kabuğundan çıkarılan antiseptiklerle ilgili olan
-
[sıfat]
Söğüt kabuğundan çıkarılan antiseptiklerle ilgili olan
- SALAPURYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, 10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelkeni olan ticaret gemisi
-
[isim]
Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, 10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelkeni olan ticaret gemisi
- SALATALIK
-
-
[isim]
Hıyar
- "Küçük bostanda, yere çömelmiş, salatalıkları koparıyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Salata yapmak için kullanılan
- "Salatalık domates."
-
[isim]
Hıyar
- SALGINLIK
- ...
- SALÇALAMA
-
-
[isim]
Salçalamak işi veya durumu
-
[isim]
Salçalamak işi veya durumu