Başında sal olan 9 harfli 25 kelime var. Sal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sal olan kelimeler listesine ya da sonu sal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AS, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SALAHİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yetki
    • "... beni buraya alırken geniş salahiyet verdi." (Ömer Seyfettin)

SALDIRMAK

  1. [-e] Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
    • "Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak
  3. [-den] Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek
  4. Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak
  5. Etkisiyle eritmek
    • "Asitler madenlere saldırır."

SALIVERME

  1. [isim] Salıvermek işi

SALDIRICI

  1. [sıfat] Saldırgan, birinin üzerine atılan, mütecaviz

SALAMANJE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yemek odası

SALMASTRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Halat tellerinden saç gibi örülmüş olan ip
  2. Özellikle makinelerde birbirine sıkıca değen iki yüzey arasına yerleştirilerek bu yüzeyler arasına su, buhar veya yağların sızmasını önleyen urgan

SALDIRGAN

  1. Başkasına saldıran, yapısında saldırma özelliği olan (devlet, kimse, hayvan), agresif, mütecaviz

SALGILAMA

  1. [isim] Salgılamak işi

SALİSELİK
...
SALTÇILIK

  1. [isim] Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık

SALLASIRT

  1. [isim] "Sırtına almak, yüklenmek" anlamlarındaki sallasırt etmek deyiminde geçer
    • "Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler." (Ercüment Ekrem Talu)

SALİSİLAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Salisilik asidin tuzu
  2. Salisilik asidin türlü alkollerle ve fenollerle yaptığı ester
    • "Salisilatlar romatizmanın tedavisinde kullanılır."

SALABİLME
...
SALYANGOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yumuşakçalardan, bahçelerin nemli yerlerinde yaşayan, sarmal kabuklu küçük hayvan (Helix)

SALLAPATİ

  1. [sıfat] Düşünmeden ve saygısızca davranan
    • "Sallapati bir adam."
  2. Özensiz, dikkatsiz ve kaba saba yapılmış
    • "Bu entarileri, basma veya patiska gibi adi ve ucuz kumaşlardan, kaba tire ile şıpın işi dikilmiş, iri taş düğmeli, sallapati bir şey sanmayınız." (Refik Halit Karay)
  3. [zarf] Düşüncesizce, saygısızca ve patavatsız bir biçimde
    • "Sallapati konuşmak."

SALİSİLİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Söğüt kabuğundan çıkarılan antiseptiklerle ilgili olan

SALAPURYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, 10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelkeni olan ticaret gemisi

SALATALIK

  1. [isim] Hıyar
    • "Küçük bostanda, yere çömelmiş, salatalıkları koparıyordu." (Peyami Safa)
  2. [sıfat] Salata yapmak için kullanılan
    • "Salatalık domates."

SALGINLIK
...
SALÇALAMA

  1. [isim] Salçalamak işi veya durumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü